Kalbe vurdurmak

Yat kalk zıpla rotasyon yap chaturangada 30 saniye dur. Ne yaparsan yap ama senkronizasyonu bozma. İki kız bir erkek (iki erkek olacaktı, senkronize olamadı eledik bebebyyiimmm). Bir anda rotasyon yaparken senkronize olduğumuzu fark ettik. Ay ne hoş dans grubu. Daha o zaman nefes falan da alabiliyoruz. Komik geldi. Hala gülebiliyorsun ya biraz insansın ya. Haşa! Geçer o geçer.

Baktık böyle daha motive edici oluyor e dedik devam edelim. Ne kadar bağorsak da 4. kişi bize uyamadı. Hangi tarafa dönülecek biri geç mi kaldı uy yandakine. Sen yaparken o yatmaya mı başladı? Valla bir an kendimi yanımdaki zavallı çocuğu tekmelerken buldum. Hadi yaa yapsana yaaa ya neden yatıyosun falan diyorum. Bayağı kendimizi kaybetmişiz.

Günlerden cardio. yarım saat koşuldu insanity stüdyosuna girildi. İnsanlıktan çıkıldı. Ben uzun zamandır bu kadar dizimi zorlamadım yaklaşık bir senedir sakatlandığımdan beri. Bu kadar yükseğe zıplamadım, bu kadar deep squat yapmadım. Squattan bu kadar sıçramadım. Zone'daydık desem  diyim çünkü öyleydik. Sürü olunca demek ki meee meeee diye yapılıyormuş. Ya da benim kendi manyaklığım bilemedim. onllar yapıyorsa ben daha alasını yapıcam beaaahh demiş olabilirim içimden bilemiyorum pek.

Sonu geldi bir şekilde ama şöyle bir an yaşadım; setin sonu, instructor bağırdı benim duyduğum kısmı powerraaaaaaaaa o kadar kombine jump bearwalk burpee yapıyoruz çünkü akıl hastası olmak bunu gerektiriyor, nasıl zorladıysam zaman dolduğunda mata yapıştım. Kalkamadım çünkü yerde birikmiş kendi terimden ayakkabılarım kayıyordu.

En sonuna vardık, yatın uzanın kasları dinlendirin içinize hava girsin diyor instructor biz durmadık tabi ben gülüyorum ben gülünce diğerleri de gülüyor. E bu adamlar 2 hafta biz yokken ne yapacaklar peruk takıp biz mi olacaklar? Kızlar yollarda yokuz senkronizasyon size emanet. E benim hala enerjim var ki bu çok acayip bir şey değil olur genelde. Bu esnada esnemeye çalışan insan gibi insanlar yazık bizden de rahatsız oldular ama ben gülmeyi durduramıyorum. e ben güldükçe onlar da gülüyor. Çıktık naapsak. 1,5 senedir girmediğim spinning stüdyosuna daldım. Napiim? Kızcağız da gitti. Biz 3 kaldık hadi bakalım çevir. 3 bisikleti yan yana görünce deidk ki kaderde bu var. Bas, bir ara ben 14. levelda 80 rpm'den 90'a çıkmaya çalışıyordum E hani dizim sakattı? Yanımdakinin de dizi sakat onun yanındaki zaten dağcı her yeri sakat. 35 dakika falan da orada debelendikten sonra ağırlık mı çalışsak sorusu geldi. Benim kahve sözüm var gitmem gerek hem 6 k koşu üstüne 40 dakika cardio üstüne bi 35 dakika daha, hocanın dediği KALBE VURDURMAK terimini yaşadım. Atmıyodu sanırım artık. Üstüm başım sırıl sıklam damla damla akıyor. Dehidre olmuşsun e tabi enerjin var ama dur be kadın! Bi dur.

Şu an: Dün benim yoga günümdü 2 hafta sonra bikini giyecem diye kendimi cardioya verdim. Bu akşam kuvvet ve cardio ile devam ediyorum. Yarın yoga yüzme, perşembe yoga cardio, cuma allah kerim. Cumartesi cardio kuvvet pazar, beyaz çiçekleri severim (özellikle orkide, lilyum ve gül) mezarıma onlardan bırakın bi de varsa allah rahmet eylesininizi alırım. Ama ben var ya en akıllanmam. gene gider zombi olur yüzmeye falan devam ederim. Geçen pazardan hala omuzlarım ağrıyo kim dedi sana kendine havuzda challenge yap diye. Alev çıktı alev.

Bahar geldi farkında mısınız? Ondan oldum ben

ağlasaydım

Alevli Puma

İstanbul manyak bir şehir. Yani hakıkaten kızına ve havasına güvenilmez derler ya, kızı olarak söylüyorum biz bile güvenmiyoruz! Pazar sabahı 6'da kalktım. Deli bile dürtmeden hatta alarma çalmadan kalktım. Kendi kendimi dürtmüş olabilirim. Bilmiyorum. Uzun mor koşu çoraplarım, sensörüm, saatim, buff'ım, koşu ceketim kulaklığım göğüs numaram ayak sensörüm her şey hazır.

Küçümsedim biraz evet. 8K yaa yaaaa nolleaacaaakkk yeeaaa dedim. Benim için idman 12. Sonra Allah'ın sopası iki saat kadar sora beynime indi tabi gelicez oraya...

Telefona bakım bir iyi haber var. O benim olsun size ne, bir de kötü haber var, Çiğdem (Dünyanın tek iyi Fenerbahçelisi) sakatlanmış gelemiyor. O esnada ayağında kas zedelenmesi olduğunu bilmiyoruz bunu Pazartesi sabahı çekilen 9 röntgenin sonunda öğrendik. Ben kaldım bir başıma. Onu da geçtim kızın canı yanıyor, yanmasın onun canı :) E hava güneşli, açtım güzel bir liste en oynağından punk rock ağırlıklı bastım 15 dakikada Caddebostan'a ulaşınca dedim herhalde ben ayılamadım daha. Yok yoksa mümkün değil. en az 1 saat sürmeliydi! Şehir manyak!

Antrenmanyap organizasyonlarına alerji geliştirmiştim, ama muhteşem bir kadın var orada. Neslihan Hanım ne yaptı ne etti bana alerijimi geçirtti. Şimdi her yerde karşılaşınca uzun uzun sarılıp naaber ay senden naaber diye konuşuyoruz acayip güleryüzlü çok şekeeer. İyi ki de yapmış! Gerçi benim alerjimin sebebi geçen sene yarış esnasında Bodrum'da yokuş inerken dizimdeki kıkırdağın isyanıydı anca toparladım. ama o anı bile hatırlıyorum o acıyı sonrasını, dizime motor yağı enjekte etsem düzelir yaaa hissini. İyyhh bak gene içim kalktı. Ben kendi kaburgasından huylanan insanım ay bak gene aayyy hoş oldum :/

8 k 42 dakika civarı bu yaşta bu azıcık  minnoş kondisyonla fena diil ya :) ama bakmadım bile. Geçen sene beni sakatlığa sürükleyen o hırs silsilesi içerisinde boğulduktan sonra artık bıraktım. Eğleniyorum. Müziğimi dinliyorum, Etrafa bakıyorum. Düşünüyorum. Çoğu zaman ne düşüdüğümü unutuyorum... E kendin koş diyeceksin. Ama ben böyle de seviyorum. Hep kendin koşamazsın ki. Etrafında senin tutkunu paylaşan insanlar olduğunu görmek çok güzel. Herkesin pıt pıt koştuğunu görmek çok motive edici. Gün içerisinde kızların karın kası olmaz bak bende de Türk kası var (yağlı göbek gösteren Türk barzosu - Temsili değil acı ve gerçek), bacaklara bak at gibi olmuş kızım sen roberto karlos musun, kanat mı o sendeki uçucan mı kız, hergün hergün gym olmaz hayatın yok mu senin (en çok da buna ayar oluyorum), olimpiyatlara mı katılacaksın? O madalyayı herkese veriyolar alınca da ne olacak. Falan falan duymaktan gına geldi bana. Ben pazar sabahı 6da kalkıp koşmak istiyorsam yaparım, canım ister torganıma sarılır uyurum sana ne ama sen yapmak istesen de yapamazsın sıkıntın bu zaten. İster yarışta koşarım istersem birinci istersem sonuncu gelirim bu da seni zerrrrrree kadar ilgilendirmez yavrum yaaa :)

Yalnız son 3 kilomterede biraz zorlandım, karşıdan esen rüzgar böyle iğneler (döner bıçağı da diyebilirz) gibi saplandı bacaklarıma, ceketimin içinden geçti kemikleirmin ilikleri dondu ya valla perişan oldum. Bi de sağ olsun rüzgarla dengem hafifi bozuldu dedim uçucam galiba bi yanladım yengeç gibi bir kaç sefer.  Ha bi de güneşli havada evden çıkıp püskürtmeli yağmurda yarışı bitirmek de acayip oldu. O güzelim organizasyona yazık oldu aslında program da güzeldi ama donunca kendimi saunaya zor attım. Asansörde Türkiye erkek güzeli varmış yanımda onu bile gözüm görmedi öyle bi donmak.

Puma da giyeceğim marka değil ama organizasyonu beğendim, bi aksilik olmazsa gelirim ben gene 2. ayağa. Ay çok eğlendim daha da eğlenirdim de,,,, Manyak şehrin manyak haası işte...

Sevgiyle

Isyan gecmis olsun ve dilekler temiz futbol

Dün  gece çok keyifli  bol margarita kaçamaklı blr yemek yerken, bana gelen soru şu  oldu, spor iyi hoş  da zarar verdiği nokta... biz o esnada kişinin  vucudunda olusabilecek zararlardan konuşuyorduk.  Çok  koşanın dizi, çok  ağırlık  kaldıran kişinin  eklemi. Ve saire. Bennet görüşüm  olan her onlemi alacaksın  sonrası  mukadderat, yürürken bile insanın başına  neler geliyor konuşmamı  yaptım.

Meğerse  o saatlerde çok  hain işler  yaşanıyordu ülkenin  bir başka  köşesinde. Fenerbahçe  otobüsüne  yapılan  saldırıyı  onaylamıyorum. Böyle  bir şeyi  kabul etmem imkansız. Spor yapan kişi  bunu mutlu olmak icin yapar. Koştuğun  her an kaldırdığın her ağırlık yüzerken  attığın  her kulaç yoga yaparken girdiğin her poz attığın  ger sayı  seni mutlu eder.  Uzun seneler basketbol da oynadım  bireysel sporları  sevdiğim  kadar takım  oyununu da bilir ve severim. Kazanmak muhteşem bir şey ama iyi bir rakibe kaybetmek de bir o kadar büyülü  bir olgu. Neden? Çünkü demek ki eniyi sen değilsin. Demek ki öğrenmen geliştirmen gereken yanların var şimdi  egondan sıyrılıp gelişme büyüme  zamanı. 

Hasta Galatasaraylıyım. Koyu sarı  kırmızı hayatım.  Beşiktaş ve Fenerbahçe cok da haz etmediğim  takımlar.  Şike  olaylari olsun 3 Temmuz süreci olsun beni çok rahatsız etti tum olanlar. Çünkü  yemiz futbol severim. Temiz lig. Kaliteli futbol. Şu  an maruz kaldığımız bütün  bu olaylar korkunç.  Fenerbahçe  yobetimi (bakınız son Beşiktaş  açıklaması ) futbolcuları  (emre vevolkan diyip susarim ayrics Emenike'nin tüm  camiaya yaptığı  terbiyesizlik saygısızlık iğrendim) başkanı  (neresinden tutsam elimde kalıyor  ama mesela koridorlarda hakeme bağırmasını binlerce örnekten biri olarak verebilirim hatta fenere dokunmayin kuserim oynamam cekerim takimi ligden tehditleri)  taraftarı  (benzinci yağmalayan siyahi oyuncuya muz sallayan sahaları onlarca defa sahayi mohaç meydan muharabasine çevirmeleri) bu kadar gergin ortamda iyicie tüm  bu etmenlerin birleşip gündemi  kaşıması bu olaya zemin hazırladı.  Burasi da İsveç  değil  ki. Daha gecen haftadevleti savcısı  makaminda kevgire döndürüldü. Wline silah alan kadın vuruyor silahi olmayan yakiyor boğuyor öldürüyor.  Şiddet  yanlısı  bir kavim olduk. Ama hiç  bir şey  bu iğrenç  saldırıyı  haklı  göstermez. Tiksinerek kınıyorum.

O barbar yakalanır  ve ona sorulur umarım sen nasıl  bir ruh hastasısın? Rakip olmadan futbolun ne güzelliği  var? Spor bu! Mutlu olmak icin deşarj  olmak için  sevdiğin  için parçası  olduğun  bir fenomen. Sen nasıl  rakibin  otobüsüne  sniper gibi pusu kurup ateş açarsın! Sen nasıl  onlarca insanın  hayatına  kast edersin. Futbol hayattır  keyiftir mutluluktur.

Tabi bağıracaksın ağlayacaksın bazen sevinçten  bazen kahrolup. Evinde seyrederken küfür  ede eksin belki (statta aman dii  cizzz) futbol konusup yakınlaşacaksın insanlara. Onları  daha iyi tanıyacaksın. Bazen sırf  renktaşın diye dahacandan yardım  edeceksin birisine. Futbol bizi birleştirir.  Hangimuz şampiyon  olduğumuza  sirf aynı  renk formakar uzerimizde diye sokaklarda tanımadığımız insanlar ile dans edip halay cekip sesimiz kisilana kadar şarkılar  marşlar söylemedik. Dünyanın  neresine gidersem gideyim nerden geliyorsun diye sorduklarinda istanbul  dediğimde  galatasaray diyorlar ya my team diye kocaman gülümseyerek gurur duyuyorum. Bunu benden almayın barbarlığınızla. Rakip olmada n tadi var mi yok? Koca takımı  öldürmeye  çalışmak  ne be?  Pislik! Hiç keyfim yok bugün. Birazdan Galatasarayımın maçı var. Bekliyorum  TT Arena'da ilk gündüz  maçımız. Haydi Aslanım yüzümüzü  güldür bu kötü  hafta senin parıltınla bitsin.

O hain hemen yakalanıp  yargılansın ve artık ligimiz temizlensin.

Bugun 5 nisan ayni zamanda Suleyman Seba'nın doğumgünü. Ayrica paskalya bayrami. Bugun bizim temiz ligkmizin henide  dogusu da olur inşallah.  Istan ediyorum çünkü barbarliklariyla futbolumuzu kirletenlere lanet olsun!

Sevgiyle

Deşifre

Şimdi diyeceksin ki memleket dönmüş yangın yerine sen bacım hayırdır? daha ne bik bik konuşuyorsun diyeceksin. Ben de diyeceğim ki... Bilgi su gibi. Binanın çatlakları arasından giriyor ve sen görmeden hissetmeden duvarların içinde geziyor birikiyor donuyor çözülüyor form değiştiriyor gene sıvı oluyor bu esnada da korozyona neden oluyor. Bilgiyi almak istemiyorum. Bilmem gereken her şey zaten benim içimde kodlu. Ben soyutladım kendimi beşeri gündemden. Kaçıyorum. Benimle gelmek isteyene buyur sabah kahvaltısı içeriğim ve faydaları :) kendimi deşifre ediyorum çünkü şu an evrende en ilginç şey benim bana göre. Sen daha kendini çözememişsin be insanoğlu! Atomu parçalayıp ne yapıcaksın?

Bal: Her sabah bir kaşık sade bal (hastaysam içine kırmızı ve ya karabiber de atıyorum) ya da bazen keyfim oluyor tarçında serpiyorum üstüne ya da keyfime göre bir iki damla limon. Misssler gibi. Ama düz baldan yürüyelim Dur zaten ortalık karışık. Bal biissürrüüü enzim, vitamin ve mineral içeriri bunlar da bünyeni domuz gibi yapra hasta olmazsın. Bakınız ben. Öksürük aksırık tıksırık boşboğaz ağrısı ne bileyim ben grip nezle falan shift delete! Sonra sindirimi düzenleme, kan şekerinin minnoşlaştırma falan. En güzeli de cildim de bal köpüğü gibi parlıyor. Pardon daha ne istersin?

Greyfurt: Bir yağ yakıyor aklın durur. Pack mi istiyorsun? Güzel sporunu yap her sabah da bunu ye. Selülit-ezer, karın yağı-yakar bu meyve benim vazgeçilmezimmmm. Ay tadı berbat ben yiyemeeem diyosan yeme dolan ama yersen o kadar faydası var ki. Ayrıca bağışıklık kuvvetlendirir. Deli gibi C vitamini var ayıltır sabah sabah seni. Likopen, naringin ve neringinin ve liminodis var içinde kanser karşıtı. Ailede falan kanser varsa (ki kanıtlanmamış bilgi hala genetik mi bu kanser, koşullardan mı yoksa tamamen şans mı) gene de işi sağlama al .İçinde çözülebilir lif var kötü  kolestrolü düşürür iyisini yükseltir her ikisini de %25 oranında yapar. Sindirim sistemini düzenler.

Hurma: Peygamber hurması denen kafam kadar o hurmalar var ya. Afiyet olsun yiyiniz. Lif, potasyum, bakır deli gibi var içinde ayrıca manganez, magnezyum ve B6 vitamini. Yalnız şekeri çok ona dikkat !!! Ben bir tane yiyorum o şeker nasıl olsa günlük bir yerden alınacak bari bu olsun :) Sindirim sistemini insana çevirir. Kalp sağlığını süpermen kalbi gibi yapar. İçindeki eşşşşek yüküyle var olan magnezyum iltihap düşmanı damarlardaki falan filan her şeye karşı Hulk gibi savaşır. Ayrıca krampları da önler :) ne efervesan Magnezyum hapıyla uğraşıcam bak burda doğalı var! Ayrıca kan basıncını düşürür şeker gibi olursun.

Muz: Dünyanın ennnn ama ennnn sağlıklı şeyi ya. Ben maymuna geri dönmek istiyorum. Bazen ayaklarımla soyup yemek istiyorum. Vitamin mineral mayağı yapar seni. Tüm faydalarının yanında atletik performansı da boost eder. Muz hakkında sabahlara kadar yazabilirim ama okuma zaman kaybetme git ye bence. Muzsuz hayat düşünemiyorum.

Ceviz: Omega 3, protein ve lif içeriyor bu mini beyin şekilli minnoşlar. Tok tutar insanı öyle tazmanya canavarı gibi sağa sola saldırmazsın. İçinde melatonin var mis gibi uyutur seni. Şeker hastalığı ve kalp rahatsızlıklarını düşük risk hailne getirir kalanı da artık takdir-i ilahi. Alzheimer olmazsın. meme ve pankreas kanserini hiç sevmez. Kan basıncını düşürür strese karşı pardon da daha ne lazımdı sana?

keçi sütü: Kalsiyumu daha fazla bir kere. Tadını soranlara da iç de dene diyorum lezzetli bir kere. O boş ön yargılarınızı atar mısınız bi kenare bi zahmet? Magnezyumu ve potasyumu fazla, inek sütünde olmayan C vitamini bu arada gani gani günlük ihtiyacının %5'ini karşılıyor nankör olma bi zahmet bebişim. Ayrıca inek sütüne milyon tane ekleme yapılıyor buna yapılmıyor.

Yulaf: Hastasıyııııızzzzzzz

İşte benim işe giderken saat 06:40'ta 5 dakikada yaptığım kahvaltının mir iki eksikle (o da bana kalsın her şeyi açık edemem - nihaytende bizim de sırlarımız var bi gizemimiz kalsın - ayrıca onlar hakikaten sana göre olmayabilir)


Sevgiyle

P.S: Yumurta diyene ben de deirm ki sen benim haftasonu kahvaltılarımı görmedin :) görsen kafayı yersin :)