Sayfalar

20 Mayıs 2015 Çarşamba

kekik, aşk, ahtapot kolu bir de yoldaki kadınlar _ bozcaada 2015

Çok pisliğim yazmadım. O harika deneyimi yazmadım! Yazamadım 10 gün zevk sefa ve yemek batağındaydım. Burası ayıplı burası sus aman söyleme :)

7 Mayıs 2015 bagajlar yüklendi, bavullar yapıldı. 7 Mayıs gecesi İstanbul acayip bir fırtına altında inim inim inledi. 7 Mayıs gecesi ben dedim ki pardon da ben herhalde iyice delirdim. Bu havada uzun yol hele de gece 2 kadın. Evet biz delirdik.

8 Mayıs Cuma, saat sabaha karşı 3. Teker döner. Döndü. 2 saat uykuyla ben, elimizde tablet bangır bangır müzik. Uyumadan Bozcaada'ya varmak için yola çıktık. 2 Deli Kadın. Tekirdağ'a bir şekilde ulaştığımızda ben önümü görmemekten, karanlıktan ve direksiyonu sıkmaktan ağlamak üzerieim. Bu o kadar kötü değil. Ağlıyorsun geçiyor. Elli adamın tesisinde kahve molası. Bizim yol buddyler bizi geçti. Ah şu erkek şoförler. Ben gene de final destinasyona onlardan saatler önce vardım. Çakaling is ma thing Biiittch!

Ada yoluna girdiğimizde o son 20 kilometre bitmedi, Çanakkale Valiliği'ne sesleniyorum o yol 20 k falan değil! Bir daha ölçün tabela yanlış. Ki ben virajların ustası bir uzun yol şöförüyüm. Hayatım kamyon yazısı.

Vardık biz adaya, ben çiğde, yeşil saçlarım ve elimizde spor çantalarımız. Yarın 10k koşuluyor. Benim bu sene hedefim sadece eğlenmek! Bizim grup da ulaştı. Kahvaltılar, sakızlı kahveler ve evet tabi ki ada kurabiyeleri. Mmmmmmhhh yerim! Yedim içtim. Akşam bol proteinli deniz mahsülleri, bol bol taze ot. Geç olmadan yatağa yarın büyük gün.

Benim sakat diz, düşük koşu kondisyonu ve 0 antrenman ile hedefim 1 saat. Tam bir saat. Saat 14:00 çok eğlenceli 6 kişi kadarız kalanımız nerde? Yok. Starta doğru ilerliyoruz. Sonra müzikler açılıyor, polarlara telefon applerine basılıyor, birimiz çok concon GPS'li janjanlı Garmin'ini ayarlıyor. Birimiz 2. oldu, birimiz 35 birimiz 93 birimiz 95 birimiz de gene süper dereceli.

Pıt pıt pıt geçiyourum Start'ı, çok sıcak. Güneş tepemde beni eritiyor. Dert Değil. Rüzgar esiyor. Aşk için koştuk biz. Rüzgara karıştık AŞK için. Dünyadaki tek önemli şey bu. Her adımımda pembe ayakkabılarımın asfalta her vuruşunda sayıyorum. Her gereken sayıda nefes alıp veriyorum. Kekik kokusu. 5 kilometre bitse kalanı zaten kolay. Tırman. Tırmanıyorum. İçimde antik keçiler var. Kekik kokusu, Deniz tuzu, Ben gene 13 Yaşındayım Pallas Athene'yim. Ben aşkta adalet isteyen mini tanrıçayım. Pıt pıt pıt. Bir yerde nabız 196 10 dakika sürdü. Umrumda değil. ben iyiyim. Biraz başım döndü sıcaktan. işte 5 kilometre  virajların o tepelerin arkasında. Geliyorum.

Döndüm ben. Üzerimdeki atleti çıkartmak istiyorum lojistiği zor. Numara orda ipod ona tutturulmuş. Uğraşmıyorum. Su istasyonundan suları alıp ağzımı çalkalayıp tükürüyorum. Bu arada özür dilerim bi çocuğun üzerine tükürdüm. valla ben öyle bir inan değilim sana denk geldi, sen de gelmeseydin o taraftan bi anda diicem de pardon gene de! Kalan suyu başımdan aşağı döküyorum. Terimin tuzu gözlerimi yakıyor. Su çok iyi geliyor. Rüzgar beni üşütmüyor. Daha da yanıyorum Pıt pıt pıt.

Ada'nın içine kadar geldik. Son sprinti atmayacağım. Aşk aceleye gelmiyor. Etrafımda ayılan bayılan oldu, Jandarma Ambulans topladı insanları leblebi gibi. Aç değilim susadım ama. tam 1 saat. Geçen seneden 4 dakika geç geldim. Umrumda değil. ben çok eğlendim. Geçen sene hırs ile koştum tam bir Lara Croft. Bu sene aşk ile koştum. İnsna ne çok değişiyor be 1 senede. Zaman umrumda değildi aldığım keyif her şeyimdi.














Aşk için koştuk, aşkla koştuk. Hatalarımızı affederek, kekik kokusunu tüketmeyerek ama sindirerek. Satır aralarını okuyorsan sana roman yazdım ben bu bir kaç paragrafta. Sonra şaraba daldım. Yogaya asanaya hayata daldım.

10 Mayıs Pazar. 2 kadın çıtkık yola 3 kadın dönüyoruz. Dans ederek, şarkılar söyleyerek, satır etleri ciğer sarmalar yiyerek. geleneklerimiz oldu artık bizim. Biz mutluyuz.

Bizi mutlu eden her ne ise onu yaptığımız için. Kalbimizi kırmaya kalkana eyvallahımız olmadığı için. Arabayı sağa çekip dans edebildiğimiz için.

Seneye görüşmek üzere... Ama ben eminim Ada beni bu sene gene bekliyor. Gelyorum küçük sokaklarda kaybolmaya. Sahilde yoga yapmaya denizin tuzuna kekik kokusuna otlara balıklara randeu verdim.

Sevgiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder