Hayır canım sanırım önce cahilisin. Yoga'nın anlamı zaten hayat demek.
Her
sene bir milyon söz verir insanlar kendilerine, bu sene bilmem nereye
seyahate gidicem, her hafta bir kitap okuyacağım, yeni ev alıcam, kilo
vericem, karın kasım olacak, Marslı besliicem falan falan falan. Genelde
Şöyle olur, o bilmem nereye seyahat gene Bodrum, Çeşme, Antalya
düzleminde kalır yeni bir yer görülmez, senede bir bilemedin iki aşk
romanı zar zor bitirilir, kiralar aksar, Marslıyı bırak Beta balığını
açlıktan telef eder... İçiniz karardı di mi kilo vericek olanla
müstakbel karın kası sahibinin akıbetine girmiyorum o zaman :) Malum
fitness blog'u...
Ben
geçen sene dedim ki 2013'te spora geri dönüyorum. Dönüşüm muhteşem
oldu. Yeni yıl kararlarımdan biri de Yoga yapıcam beeeeen idi. Hatta
Yoga hocamız (31.12.2012 Pazartesi günü girdiğim ilk Vinyasa Yoga
dersinde) kimin ilk dersi dedi benim dedim harika bir yeni yıl kararı
verimiş birisi var kutlarım dedi. Ben utandım falan. Öyle başladı bu iş.
Yeni yıl kararı vereceklere selam olsun.
Aman
canım ben zayıflamak istiyorum Yoga yağ yakmaz, ya da ben kaslı kocaman
bi adam olucam ne yapiim yogayı diyip küçük görürseniz ben de size
derim ki; her şeyden önce yoga esneklik kazandırır böylece kaslar daha
rahat gelişir, güç ve hız artışı deneyimlenir, kasların dinlenme süresi
ve gerginliği kısalır, kasların daha az zorlanır ve incinme riski düşer,
eklemlerin sağlamlaşır burkulmazsın kolay kolay, belin daha açık ve
sağlam olur, acı ve ağrıya karşı hassaslıklar azalır. Kısaca performans
ve sakatlıklara dirençte artış yaşarsın. Ayrıca vücudundaki kas
koordinasyonu artacaktır. Bunu da dün akşam yaşadım. Head stand denemesi
yaparken gözümüzün nuru Ray Rizzi hocamız
yanıma geldi. Ben tabi maymun yavrusu gibi debeleniyorum orada
omuzlarım sağlam (onu öğrendim sene içinde), ellerim açık avuçlarımla
yeri varamıyorum sağ bacağımı kaldırırken doğru momentumu bulmaya
çalışıyorum sol onu takip etsin istiyorum tüm bunları core kaslarım
koordine etsin savaşıyorum falan ama heryerim ayrı oynamakta. Baksan bu
parçalar aynı vücudun değil dersin. Ray Hoca geldi, cesaret etmemi
söyledi sağ bacağımı attım, sol takip etti. Ray orada biliyorum ya
düşmeme izin vermez derken baktım onun ufacık denge desteği ile
ellerimin üzerinde duruyorum. Bir kaç nefes kaldım da. Sonra bir anda
core kaslarımla ayaklarım arasındaki koordinasyonu yitirdim ve indim.
İşte Yoga bu yüzden önemli. Vücut içerisinde kasların birbiri ile
iletişiminin önemini (tamam bi de dans ederken ama bu başka Post'un
konusu) Yoga pratiği esnasında birebir anlıyorsun.
İşin
bir de meditasyon boyutu var. Nedir? efendim Ommm diyip uçmuyoruz bak
gene söylüyorum bu doğru değil kim uydurduysa halt etmiş. Gün içerisinde
başına gelenleri düşünsene; patronla didiş, sevgilinle didiş, bir dünya
dedikodu, iş, güç, dünya kadar aksaklık, trafik trafik.. Ayy yazarken
daraldım. Delirmemek için ne yapıyorsun? Muhtemelen şalteri kapatım
Muhteşem Süleyman seyrediyorsun... Ben nefesimi düzenliyorum ve kendimin
tüm bu karmaşanın bir bir parçası olduğumu kabul ediyor ve fakat her
şeyin içinde dinginliği arıyor içime dinginliği yerleştiriyorum. Bunu
nefesimle yapıyorum. Bu nefes sonra bana performans antrenmanlarımda ne
kadar yardımcı oluyor bir bilsen bir anlasan bebeğim. Haliyle vücudumla
beraber ruhum da dinginleşiyor ve gene başa dönecek olursak psikolojik
olarak rahatladığım için sakatlık riskimi azaltıp güç ve performansımı
arttırıyorum.
Uzun
oldu bugün post, biraz da sıktı sanırım seni, o zaman kıssadan hisse
ile kapatayım. Tarih Nisan 2012, ben Hannover Messe'ye son dakikada
gitmeye karar vermişim. Haliyle direk uçak yok İstanbul'dan Münih'e
ordan Hannover'e falan böyle bir bedevi hali mevcut. Bir iş arkadaşım
dedi ki sen kalacak yeri düşünme (zaten yok nesini düşüneyim fuar zamanı
Hannover'de kalacak yer mümkün değil!!!) ben ayarlarım. Oley dedim bu
bir de bürokrat bana mutteşem bir ev falan ayarlar. Şeytan dürttü
aktarma esnasında son dakika artık Hannover uçağına gidicem, Münih'ten
aradım ben bunu, dedim benim ev nerde ben geliyorum. Kem küm allaaahhh
dedim (uçan Sabri gibi
bilen bilir) kavga gürültü benim yerim yok neyse ben kadın olmanın
gücüyle açtım muslukları bir ayağım uçakta bir ayağım yerde başladım
ağlamaya. Bunlar geldiler beni aldılar sonunda Hannover'den bir yer
bulmuşlar karanlığın içinde çıkmaz sokakların sonunda ben kurbanlık
koyuna dönmüşüm saatlerdir yoldayım böbrek karaciğer umurmda diil uyusam
yetecek haldeyim. Bıraktılar beni gittiler. E ben kaldım bi başıma.
Yorgunluktan uyuyamazsın ya o kadar yorgunsundur stres yaşamışsındır...
Onun dibindeyim ben. Durdum odanın ortasında oturdum yere kısa bir
meditasyon yaptım, 8 kere güneşi semaladım ve bol strechingli bir asana
serisine başladım. Yarım saat kadar gerindim yavru kedi gibi nefesimle,
Savasana esnasında yatağa yatmamla hayatımda uyumadığım uykuyu uyudum.
Sabah bir kalktım ben bir Hollywood aman hayır Bollywood yıldızıyım.
Eklemler açılmış beden ruh tertemiz pırıl pırıl, nefes akıyo gidiyor. Ne
güzel. Artık her strese girdiğimde önce nefesimi düzenlerim bir dönerim
içime sonra eğer ortam müsaitse yaparım bir kaç asana ohhhh miss benden
güzeli yok.
Sevgiyle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder