İyinin parçası olmak ne kadar öenmli ne kadar güzel ve ne kadar zor! Bazen kendi bütünlüğün için harcadığın zaman, verdiğin emekler, yaptığın yaşadığın onca şeyi bir kalemde silip, satırla anılarını hayatından kesip atıp devam etmen gerekiyor. Olumlu olmak çok zor, olumlu kalmak daha zor. İstanbul'un trafiği ayrı sıkınıtı, hava soğuk ya da çok sıcak, iş güç her zaman üstüne gelir insanın, kendi serdin sıkıntın illa vardır hep, ya evin duvarı nem alır, ya ekstren kabarık gelir, ya geç kalırsın, biriyle küser biriyle kavga edersin. Off yazarken darlandım.
Yalnız kimsecikler kusura bakmasın, ben ruh sağlığımı akli dengemi yolda bulmadım. Genelde yolda bulduğum şeyleri de almam zaten, ne üdüğü belirsiz şeyler hayatımda istemem. Bir yerden sonra kendini olaylara öyle kaptırırsın ki çizgiyi geçer her şeyi feda edersin, işin olur gücün olur, ite kaka götürdüğün ilişkin olur artık neyse mesele. Seni üzdü mü bırak ayrıl değiştir o şartlar her neyse altında kalma. Depresyon denen şey omzumuzdaki melekler gibi nerdeyse. Sana nefesinden daha yakın olabiliyor. E girmeyeceğiz dedik. Sen benim pozitif enerjimi Sünger Bob gibi emersen a canım benim ben de eninde sonunda seni Evren'in solucan deliklerinden birine yollarım her ne isen. Git de başka boyutu darla, yani benim günahım ne ben burada sevimli, ukala, şımarık, pozitif bir FitnessDelis'yim.
Kendimi iyi hissetmezsem, o zaman bedensel ve ruhsal bütünlüğümü kaybederim, hedeflerimi doğru belirleyemem, onlara doğru hazırlanamam, başarılı olamam ki.... Sen benim olumlu enerjimi benden alırsan bana dert verirsen karşılığında ne anladım bu işten. Profesyonel alışveriş canavarıyım, böyle zararına satış görmedim. Otur sıfır. Hatta çık sınıftan bir daha gelme. Oturduğun sırayı da yakıcaz.
Olumsuzu hayattan yolladıktan sonra neler yapmalı? Önce açacaksın mezdekeyi (benim tercihim Ya El Yelil) önce bir atacaksın göbecikleri, olmadı bas 9/8'lik geç. Sonra bi topla kendini bi silkin (sauna, masaj, dinlenme, yeni bir fitness programı mesela) sonra at kendini salona, at dertleri kapıya, ooohhh kasların çalışsın, beynin yorulacağına kötüye sen bir geliş bir arın :) haydi kafan da açıldı artık, yeni hedeflere gel.
Biz Gym Gang'in iki tavşanı olarak Kuşum ve ben Alanya'da harika bir organizasyonu gözümüze kestirdik. Koşu sezonu geliyor yavaş yavaş tabi hazırlanalım. Avrasya'dan beri basmadık, sevgili Kuşum orada da yoktu kayıtları kaçırmış. 4 Mayıs 2014 Wingsforlife Dünya'da ilk defa bu konseptte bir koşu organize ediliyor, hem de harika bir amaç için. Ne kadar şanslı olduğumuzu, şükretmek için vermemiz gerektiğini hatırlatan bir etkinlik. Koşamayanlar için koşup onların daha iyi yaşamalarında biz de ufaaccıııkkk miinniiiciiik katkı sağlayacağız. Derece değil istediğim, bu iyiliğin bir parçası olmak, hem de katkıda bulunmak bir de kendimi geliştirmek ayrıca Mayıs'ta Antalya kaçamağı da üzerine gelince fıstık ezmesi sürülmüş elma dilimi oldu bu hmmmm proteinli, faydalı yağlı lifli tatlıııııı :))))bak nasıl canım çekti. Kendime Not ofise fıstık ezemsi alınacak.
Biz Kuşumla bu sene Bozcaada senin, Belgrad Ormanı benim, RedBull, Nike, Avrasya, Salamon, Urbanathlon ve daha bilimum koşular benim elde bavul, popoda şort, ayakta koşu ayakkabısı bacakta bengay elde muz koşacaz da koşacaz. E seviyoruz ne yapalım :) Koşmak seni özgürleştirir :)))
Sen nasıl iyilikler yapacaksın? Sen neyin parçası olacaksın? Seni üzen, enerjini alan, mavi gökyüzünü gri bulutla kaplayan ne var hayatta? At gitsin, o kadar çok güneşi hakediyosun ki... Sırf sen olduğun için, ne kariyerinden, ne diplomaların, ne mal varlığın ne maaşından dolayı ama sadece sen olduğun için.
Haydi ben koşu antrenmanı yapıcam akşama, bugün hemen geçsin. 4 Mayıs'a hazırlık var :)
Sevgiyle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder