Kızdın mı? o zaman bağırma çağırma kontrolünü kaybetme diye bir sürü şey yapmışlar (bugün mesela dertlerinizi gong treapisi ile çözüyoruz diye mail geldi - workshopa çağırmışlar minimum katılımcı sayısı 6. Gong Terapisi de pardon da ben lafı duyunca gülüyorum geçiyor sinirim falan).
Ben bu hafta kızdım, üzüldüm, strese girdim, kırıldım kontorlümü kaybettim. Gurur duyuyor muyum? Hayır hatta keşke olmasaydı. Ama insan olarak içimizde bir de duygular var. Mesela gene bu hafta (ne uzun haftaydı hala da bitmedi anasını satiim ya hu) okuduğum bir yazıya göre gym'de ağlamak çok normalmiş. Bazen intensive yoga pratikleri sonrasında gülme krizine veya ağlama krizine (bu daha kriz gibi diil de sicim yaşlar şekilnde oluyor belli bir nedeni olmadan) girdiğim doğrudur. Sırf ben değil bir çok insanı gördüm ama hiç bir bootcamp dersi veya ağır idman sonrası veya spinningde ağlayan görmedim ama bilimciler demiş ki normal. E normal tabi. Homonların dalga dalga oluyor içindeki blokajlar açılıyor ve sen kendini tamamen bütün hissedip koyveriyorsun gitsin.
Bağırdığım doğrudur mesela. Mesela Çarşamba her şeyin en dik noktada olduğu anlar ne yapacağımı bilemeyip kendimi bir anda alakasız bir şekilde HIT içinde buldum. High Intensive Training ama HIT yani vuruyo bi yandan Bamm Bammmm diye. Bu esnada haleti ruhiyenin kaldırdığımız ağırlıkla alakası çok; keza o gün eskaza bir pro beni görse gel bacım yatıralım seni bak sanatoryum alplerde seversin sen falan diyebilirdi. Haliyle barda ekstra ağırlıklar, dambıllar normalin üstü, sonuç, normal üzerinden biraz daha yüksek kalori yakımı, bunun üzerine millet bitmişken ben tutup 1 saat daha cardio yaptım çünkü. Sonra ne oldu? En çok istediğim şey, hayal etmediğim şekilde de olsa gerçekleşti, Oysa ben sakinleşeyim o gece rahat uyuyayım (gece uyumadım bu arada bildiğin geçici olarak öldüm sabah sonra yeniden diriliş yaşadım resmen) salim kafayla ertesi gün kendimi keserim diye düşünüyordum. Olunca konuşamadım da yorgunluktan dilim kesilmiş düşün benim! Vücutta 1 ATP falan kalmış, şeker falan biteli zaten yıl olmuş o haldeyim.
Onun üzerine dün mesela yorgunluk vardı (geçici ölüm sürem keşke daha uzun olaydı) en kolay şeylerde zorlandım, ama hala pürüzler var ya durmuyorum o nedenle gene limitler bir zorlandı. Ki kafada kurmayayayım. Senaryolarım Oscar alır falan yazık şimdi kimse rencide olmasın. En tehlikelisi mazallah kurmyaın kafada yazık kız.
E ben de kendime liste yaptım bana ne lazım listesi: (ki ben bunu zaten uyguluyorum bir süredir bir de şefin spesyanlleri var ama gizli içerikleri yayınlamıyoruz)
1. Yoga: Ruhu bedeni sakinleştirir, Bu akşam mesela stüdyodayım, Pazar hele double dipper!!! Ruhuma bedenime iyilik uzun kaslar düzenli nefes dinginlik falan filan valla dinginleştiriyor o esnada bayağı bir düşnüyorsun yogayı devamlı yapan insanlara bak bi bi huşu var yani bi şey var tövbeee
2. Yüzme: Suyun her şeye çare olduğunu bilmeyen varsa gitsin boğsun kendini
3. Dans: Geçen gün ilk defa Xumba yaptım hoca ilk olmasına şaşrdı adam ne bilsin benim senelerce Kübalılarla Salsa yaptığımı :) zaten oryantalden vaz geçemem bunlar keyifli cardiolar.
4. Lifting: Bootcampten vaz geçmemmmm I LIFT BITCH!
5. Beslenme: Rengi kalorisi bilmem nesi hep mutlu olmak için yerim ki ben zaten hayatımda d aiyet yapmadım ha.
6. Çay: Milyon dolar ver normal çay içmem, ancak o fluffy ile içerim #thinkingof (tam bir çaydelisi) başka asla ama bayılıyorum zencefilli limonkabuğu çayına ya da böğürtlen, yeşil çay, gül çayı yasemin karışımlar french presste yapıyoruum içiyorum, beyaz çay (Tr'den almıyorum dışarıda biraz daha ucuz - kime göre neye göre ucuuz da beyaz çayın fiyat malum a dostlar) seviyorum napiim hem cildim parıl parıl oluyor ne güzelllll
7. Uyku: Zzzzzz
8. Ruhani dengeyi kormak: Toprağa mı basarsın gong terapisi mi yaparsın (gene güldüüm) dedikodu mu meditasyon mu dua mı burası sana kalmış canın ne isterse
9: Su: Su içmek insanı sakinleştirimiş zaten çok içiyordum bir de şunu farkettim, stres altındayken ne kadar su içersen iç susuzluğun gitmiyor kapiş?
10. Paşa Gönlüm is the master
Bıraktıklarım:
1. Alışveriş: Yeter! yakında alt kata çökecek ev, bıktım yandakiler iflas etseler de evi alsam diye düşünmekten. Aşırı alışveriş eksikliğin göstergesi imiş (dünyanın makalesini okuyorum bu ara bir bilgi bombardımanı anlatamam) bakınız paran yokken gidip maaşına denk tasarım çanta almak. Hangimiz yapmadık ki....
2. Mücadele: Dünyayı ben iyi bir yer yapamam ama benim minnak dünyamı masal diyarı yapabilirim. Merhaba içimdeki Dorothy hadi kırmızı ayakkabılarımı giyip dans edeyim
3. Asabiyet: Nereye kadar azalta azalta bırakıyorum
4. Sorunlardan kaçış: Kimdir nedir seni üzen, göbek yağın mı selülitin mi (sene olmuş 2015 sen hala pardon selülit mi besliyosun bacağında ayıp e ayıp), annen sevgilin mi banka hesabın mı patronun mu geç karşısına nanik yap bi cesaret. (Cesaret en büyük silahmış bugün bir motivasyon resminde gördüm - yersen)
5. Bana ne Sana ne? En sevdiğim şey. Dertlenmiyorum bana ne dert anlatmıyorum sana ne (bir iki kişi hariçtir onlar benim kocaman yastıklarım seviyoruz reyiiizz)
6. Hırs: Benden ağır kaldırsın ne olacak uzun koşsun hızlı olsun ne olacak Bana ne (bakınız üst madde) kendimi zprlayamam paşa gönlüm rullzzz
7. Şirretlik: Zaman zaman kayarım gene salon kadını çizgimden baktım çok zorrlanıyorum olur o kadar ama her sorunda da çirkefleşmiyivereyim di mi :) (bakınız olay saygısızm ne olacak - bilen bilir bilöeyen öürenmeyiversin)
10 Kontrol manyaklığı: Ay valla onu bırakalı çok oluyor böyle daha kolaymış be
11. Heryere yetişme: Bunu da bıraktım bayağı oldu kafam rahat bak şimdi canım hangisini isterse onu yaparım kimse de niye yaptın diyemez bakınız sana ne.
Ay bu liste uzar sıkıldım yazmiicam daha ama amaç belli sağlam kafa sağlam vücutta bulunur, ruh halin ne kadar sağlamsa vücudun da o kadar sağlam olur.
Hayat acıdır, biber de acıdır, biber yeşildir, yeşil sevgidir, demek ki hayat sevgidir der, şu Cuma günü hepinizi hunimi kaldırarak selamlar, koğuşuma giderim.
Sevgiyle