Sayfalar

4 Eylül 2014 Perşembe

En tuhaf allerji kimde yarışı yapsak biz açık ara kazanırız NETİM

Veee he is back <3 Murat Hoca döndü çok mutluyuz. Telef olduk yokluğunda, iş yerinde kavgalar ettik, anaya babaya kardeşe sevgiliye arkadaşa kocaya enişteye eşe dosta sardık. Patronlara gider, juniorlara eziyet kaderimiz oldu. Koştuk yüzdük, tatillere gittik yedik içtik gezdik eğlendik uyuduk yandık uykusuz kaldık herşeyi yaptık ama olmadı. Eksikti. Tamamlanamadık. Geldi şükür rabbime geldi. Murat Hoca is Back beybbiiiiiii. 2 Eylül Salı akşamı Grand kavuşmayı yaşadık. O enerjiyi attık, o beraber olmanın büyüsünü yeniden yaşadık. Şimdi gene iyiyiz, şimdi her şey gene olması gerektiği gibi.

Tabi ki oryanatal sonrası (kudurduk kudurduk - aramızda performansı düşenler olmuş yalnız toparliicaz). Hatta Curly Princess ile (gelecek hafta iki cupcake piglet olarak çamurlarda yuvarlanmadan önce canımız ne isterse yemeğe karar verdik) bir tiramisuyu paylaşırken Murat Hoca'nın yiyememesi efsane oldu :( Adamın meğerse tüm karbonhidratlara alerjisi varmış. Nasıl olur ya insnaın tüm karbonhidratlara alerjisi? Hadi ben de carb manyağı değilim ama yemem lazım yani....


Acayip alerjiler var evet, mesela benim valideye geçen gün bamya saldırmış - kadın dünya literatüründe tek bamya saldırısına uğrayan canlı; bana bamya saldırdı dedi, kadınının meğerse alerjisi varmış eli değince cız! E ben domates doğramak için ameliyate eldiveni takarım mesela yoksa ellerim kocaman kırmızı olup purr purrr kaşınıyor. Ya da bi yerim kanasa bana bir damla Baticon tentürdiyot (o kırmızı şey işte) değsin benim ateş 40 ben bi kaç gün yoğun bakımda çıkışta bekleriz, çiçek yollayacaklara not beyaz çiçek severim hele de orkideyse yiyebilrim falan o kadar severim. Bi de çikolata kaplı fıstıklı lokum :) E komadan çıkıcam enerji lazım olucak :) Balon da severim içim açılır. Bi de peluş oyuncak severim ama en çok fok ayı Scrat amaan neyse.... tavşanla sincap da severim. Ay komaya giresim geldi, şımartılmak istedim bir an..... Tövbeee

Mevzu bu diil tabi beni şımartıcaksınız o ayrı ama mevzu aynı zamanda neden alerji oluyoruz?


Şimdi bizim bağışıklık sistemi evlere taktığımız alaramlardan daha komplike bir sistem. Şöyle; eve hırsız girdi öt bitti. Bizde hırsız tek çeşit çünkü, ama vücuda giren yabancı / tehlikeli madde sayısı piiuuww bisüürrüüüü yabancı olur tehlikeli olmaz mesela onu da ayırt etmek lazım. Macaron mesela yabancı, ya da brokoli o da yabancı. Kapiş? Hem bağışıklık sisteminin tek işi bu da değili aynı zamanda içeride isyan var mı? Ters giden yapılanma var mı? onları da kontrol ediyo. Bir kez daha tasarımıma hayran oldum yaa. Bunları görüp insan vücuduna nasıl iyi bakmaz yaaaa.

Neyse bu yabancı madde tanımlama sistemne dönersek, milyonlarca antibadi (badibadi / bi de badi diye bir çakma ET versiyonu Türk filmi vardı bak gene konu dağıldı) Bu milyonlarca antibadiden biri anaaaamm derse vücuda tuhaf bir şey girdi bi cisim var bi madde var bu tehlikeli teyakkuza geçer işte o zaman bağışıklık sistemi (ilkokul şiiri gibi oldu). Aşılar da böyle işliyo ya, mini tatbikat gibi. Ha bi de bu antibadiler tehdit olmayan zımbırtılara tepki veriyosa al sana alerji. Sonra oto bağışıklık sisteminin dengesi bozuluyor Carrie Bradshaw'a bağlıyor, bir öyle bir böyle buyrun bebişim abuk subuk tepkiler veriyo beden.



Komik fact'ler; gelişmekte olan ülkelerde alerji daha az görülüyor. Ne kadar steril yaşarsan o kadar alerjik olma riskin büyük, bebekken de tozda toprakta yuvarlanman gerek (hala benim iyot allerjimi açıklamadı, ya da amalgam ya da çocukken iki muzu üst üste yiyince bi hoş olmam falan, o da benim tuhaflığım olsun napiiim).

Alerji acayip bi şey arkadaşım Allah vermesin yani. Ama karbonhidrat alerjisi tuhafmış. Amaaan bizim neyiiz normal ki zaten alerjimizden düzgün olmasını bekliyoruz.

Sevgiyle



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder