Sayfalar

15 Aralık 2014 Pazartesi

indim havuz başına bir tip çıktı karşıma

Bu bir flört blogu değil asla da olmayacak. Ama bak bazen dellendiriyorlar insanı yazdırtıyorlar zorla resmen. Ayol sanki biri beynime silah dayadı. Eh çok da uzak degil vesselâm.

Efendim malum senelerdir bir avm nin icinde bir markanın bir spor salonuna gidiyorum çok da memnunum.  Dum! Bir kaç aydir eziyet oldu inşaat efendim havuzun çatlaması falan kalabalık auuuwww falan uludum! Beni de kirmadilar sağ olsunlar şimdi aynı zincirin başka bir semtteki şubesine de gidiyorum özel bir offer falan. Mersi. Öbür taraf sessiz sakin ve muhteşem bir havuzu var havuza bayılıyorum havuz harika. O havuzdan çıkmak istemediğim icin kilometrelerce yüzüyorum. Omuzlarımdan alev çıkıyor ama değiyor. Bu başka postun konuus. Bugün mevzu benim orada newbea olmam ve her newbea gibi önce ilk çakal sürüsü saldırısına maruz kalmam. E normal bunun devamı da olacak evet. Bildigin nat geo anlari yaşıyorum.  Eğlenceli bi yandan da bi yere kadar. Uzun boylu değil.  Şimdi Seçme mizansenler...


Efendim case one: mekan havuz (ay cok tatlı orası yaaaa). Sorum şu arkadaşım kafamda bone var keloğlanvari bir taddayım. E gözlükleri saymıyorum bile böyle bi acayip. Siyah yüzücü mayosu da (mor olan olsa anlarım bak o güzel ama siyah olan bilemedim) tek derdim duvara elimi sürüp geri dönmek, derde bak.  Tek dikkat ettiğim sey nabzım e haliyle gözüm polarımda. Kulvarı paylaştığım amca Çıkmış çok mesudum kac kere toslaşicaktık az daha. Sen nerden çıkıp geldin off be ya hu. Hadi geldin o zaman adabinla edebinle yüz. Zaten havuzun yarısı kulağıma kaçmış duymuyorum. 45 dakikadır sudayım buruş buruş olmuşum.  Ne muhabbeti açmaya çalışıyorsun.... yüzümü bile göremedin arkadaşım sadece yeni olduğumu tahmin ettin geldin bak biz de bir gözlem yapabiliyoruz. Haydi çaaaavvvvv sanaaaa

Esneme alanı: buradaki hareketlerin hastasıyım.  Bak cardio kuvvet allah ne verdiyse çalışmışım. Son 4 atp kalmış vücutta onun 2siyle esneyip 2 siyle duş alıcam. Ben şu anda zaten senin dediğini algılamıyorum ki. Ha kazara ok dediysem onu da hatırlamıyorum.  Bir de Bacağım ozumun arkasında ya da ben splite gelmisim falan o halde nasıl bir sey anlamam bekleniyor benden. Isteyerek he demedim kayıtlara geçir. O yüzden saunada duşta 100 saat geçirip yan yan kaçarak çıkıyorum kapıdan yakalanmadan Allahtan hızlı koşarım.
Konuşşşma benlleeeee konuuuuşşşmmaaaaa

Koşu bandı: kirooooooo pardon ama kıroooooo. Yani ben orda intervaldeyim. 45 dakika sürecek o iş 3 dakika 11 1 dakika 9 mis gibi interval yapıyorum.  Ter akmıs nabiz 160 üstü sen bana ne diyor olabilirsin ki? Vallahi duymuyorum ya hu!!!

Ağırlık alanı: hastasıyım bu tiplerin. Kızım ya ben düzelticek beni öyle muhabbet etmeye başliicak aklı sıra.  Sen beni duzletaaaarrggggghhhhhh bak şimdi.  Bi de bunların centiilmeeen modeli var bana diyo ki yardim ediyim barı alirken agir gelir. E tamam yardım et de ben bunla 45 tane deadlift yapıcam o zaman da taşiyacak mısın?  Kıyamam gene kibar ablasi yazık.

Yaşamayan var mı bunu? 

Ders esnasında: hadi girdin kuvvet dersine yandaki dambıl ister bar ağırlığı ister pair up yapılınca sana gelmeye çalışır.  Bu tiplerin en sevdiğim özelliği arada sana su getirir bi de ders bitiminde eşyaları toplarken yaranmak icin seninkileri de toplar ay şekerler be ahaha stüdyodan hızlı hızlı hızzlı kaç sonra konuşmaya başlıyorlar çünkü ay çekemem....

Yogacılar: bunlara girmiycem. Ben rahatlamaya yogaya gidiyorum bunlar asabımı bozuyor. Blok vermeye çalışanından tut da nasıl yapıyorduk bu pozu'ya kadar uzun bis skala var seç seç beğen. Bana ne soruyorsun hemşerim! Bak orda hoca var sertifikalı deneyimli falan sus benle konuşma.

Bu ilk dalgayı newbea olarak sağ salim atlattın mı seni daha zorlu sınavlar bekliyor. Ilk başladığımda olmamıştı boyle bir sey 74 kiloydum be pilates topu gibi neden olsun zorlu sınav şimdi. Vücut tamam sinirleri kuvvetlendiriyoruz.


Sevgiyle

13 Aralık 2014 Cumartesi

Namaste canım!

Yoga hayattır derler ay ne doğru ne doğru evet çoooook doğru! Yoga denge gerektirir esneklik gerektirir sabır gerektirir düzen grrektirir. Bir sürü şey talep eder ama onlara sahip değilsen eğer sana tek tek tum gerektirdiklerini verir. Bir bir tek tek zamanla.

Bu kız ilk yoga dersine 29 Aralık 2012 gunu girdi. 2. Senemi tamamlamak üzereyim.  Hayatım 2 senede çok ama çok değişti güzelleşti. Bunun nedeni yürümeye üşenirken sırf onlara iyilik olsun diye TOFD için koşmaya başladı (21 k loading!!!), çanta taşırken omzu ağırırken şimdi kuvvetli güçlü bir kız oldu. Lop lop iken sağlıklı ve fit oldu. Ama en cok mutlu oldu çünkü dans ediyor gene (salsayı çok özlüyorum keşke Türkiye'de de Cubana dans edilse ama oryantal rocks!) Ve yoga yapıyor.

Şimdi ikinci savaşçı pozundan düşenler el kaldırsın (benim iki elim havada burnumla yazıyorum). Headstand yapamayanlar el kaldırsın (odaklanamadığım zamanlarin hatrına ben de el kaldırıyorum). O zaman let go and let God! Bırak aksın (vinyasa: akış) bazı günler olmaz mesela. Bazı günler oyle bir yumuşak akar ki sen bile şaşırırsın. Dun mesela bana öyle oldu. Bir half moon yapmışım offf dedim. Kendimi tebrik ettim. Blokajları kaldirabildiğim için. Cow face de oturma kemiklerim tamamen yere köklenmiş sanki birim tekim. Ki öyleydim. Şimdi de öyleyim. Nefes alıp veriyorum.  Akiyorum kizgin kediden ineğe pam pam pam paaammmm. Chaturangadan yukari bakana ordan aşağı bakana akarken hatırlamıyorum bile oyle bir kapılmışım ki. O anda anlıyorsun dengedesin.

Herkes o kadar kuvvetli olmayabilir (bedenen ve ruhen) ama her zaman daha iyiye gidilebilir.  Önce fark etmen sonra seçmen gerek. Bazen öylesine kendiliğinden olur bazen bir trauma yaşarsın bir anda olur bazen biraz efor biraz adanmışlık ve dileğin oldu Voila!!!!

Yüklerimize kapılıp yaşamak 2 porsiyon döner kebap 5 somun ekmek yiyip maraton koşmak gibi. Varamazsın ki! Aci çekersin. Çekme!  Vinyasa, ak yani. Go with the flow baby!

Ben dengedeyim oley! Sakin yumuşak.  Birazdan yoga matımı serip kendim 30 dakika kadar yoga yapıcam.  Denesene bi sen de

Yoga çok guzel gelsene....
Az mı düştüm beee az mı yapıştim yere ama oluyor işte ruhun dengelenince bedenin de dengeleniyor. Netim. Nedrn bazen olur bazen olmaz işte bu pozla anlarsın seni drngeden çıkartan bir şey mi var! 

Dün akşam bu pozu ilk defa denedim. Ilk drnrmede yaptım esnek miyim aslinda son 3 gündür o kadar değil çünkü sağ hamstringimde sancı var, ama nefesimi verdim ve dedim ki kendime bir dene belki o engeller yoktur icinde temizse kalbin yaparsin. Seni o deli manyak kkıza döndüren şeyler gittiyse yaparsın.  Veeee yaptimmmmmm :) eminim sen dr yaparsin dengedr kal yeter. 

Köklen oturma kemiklerin yere köklenmiş olsun. Ellerin birbirini bulur hafif geri yaslan aç kalbini güzellik gelsin ferahlik duruluk

11 Aralık 2014 Perşembe

Santa Listesi :)

Barda restoranda pavyonda bilmem nerde kutlamalardan çok haz etmiyorum çok özel durumlar hariç. Ya kendi doğumgünüm ya da çok sevdiğim arkadaşlarımın doğumgünleri bir de o en özelin günleri falan :) (ayy utandımmm) OK ama mesela yılbaşı bööğğğkkk. Bir kere iğrenç ikincisi de içki sarhoş bilmem ne sevmiyorum.

Başıma bir şey gelmeyecekse ben yılbaşı kutlamayı sevmiyorum. O gece sevdiklerimle belki bilemedin iki kadeh şarap bol yemek sessiz sakin OK ama başka türlü bence bööğğkk.

Ama yılbaşı konseptini seviyorum. Yenilkler güzellikler, yeşil kırmızı parıltılı şeyler, ışıklar, iyi dilekler. Dünya güzel bir yer oluyor. Hayır elle tutulur güzel :)

Bir de en sevdiğim yanı bir tontiş amca var listeni veriyorsun sana deliery yapıyor beyazlı kırmızılı giynen o sakallı amca.

Bir de yeni yıl listeleri var. Ben çok yaparım. Hepsine de uyarım. Tüm yeniyıl kararlarımı uyguladım bu güne kadar. 3 yıl önce bir karar aldım hayatım değişti. 180 derece başka boyuta hem de. Tarzım, stilim, hobilerim tutukularım, hayata bakışım. İnsan değişen bir valık. Ben tam bir bukalemunum bu konuda :) Very much gurur duyuyorum kendimle.

Ama materyalist insanım yani sonuçta, şımarık kızın tekiyim :) haliyle hediye seviyorum. E doğumgünüme de az kaldı yani bir fitnessdelisine ne hediye alınır bunu merak eden varsa (ben olmak zorunda değilim ama olsam ne güzel olur, hediye paketleri açmayı kurdele çözmeyi sonra o kurdeleleri saçıma takmayı seviyorum ben bi de) al sana liste;


  • Yüzücü mayosu (tercihen speedo, 36 beden bone ve gözlük de eklersen tam set olur aman da tadından yenmez)
  • Yoga taytı (S olur 36 olur, olur da olur yani) resimdekinebayıldım mesela
  • Yoga seti (her kızın hayali, evde var ofiste de olsun, arabada da hep dursun bir sürü olsun ne zararı var ki)
  • Her türlü Nike (love markım) (adidası ezik buluyorum pişiriyor bi de sevmiyorum sevemiyorum)
  • Fitness eldiveni (eğer bir kız ağırlık kaldırıyorsa bununla net kalbini çelersin NET)
  • Nike patikler Pliatese dansa stretchinge birebir ben kurdele çok seviyorum ya hu! Gel vatandaş geeeellll
  • Avrupa'yı yıktım şundan bir tane bulamadım ya bana bunu getireni ne severim ne sevinirim
  • Suya girince çıkamayanlardanım evet amfibi olma yolunda emin adımlar ile ilerliyorum o yüzden bu bana şart mesela su altında çalışan mp3 player

Abarttım mı daha bir şey görmedin :) 
  • Her türlü Asics, Mizuno koşu ayakkabısı itina ile seve seve kabul edilir aman da canım ne masraf ettin falan dersem Allah bana bir aşağı bakan köpek yaptırmasın, deadlift yapmak nasip olmasın dinimiz amin
  • Koşu için bel çantası bak ne makbule geçer ben fırsat bulamıyorum
  • Efendim ben Alman terbiyesi aldım malum, e bu durumda hediye çeki de kabul ederim, Nike olur, Intersport olur, Dekatlon olur bir de D&R olur :) ama uzak yerden olmasın bi zahmet
  • Malum her gün bıcı bıcı her gün bir sauna buhar bir cilt saç bakımı :) her türlü spa seti güzel koku krem seve seve teşekkürler denilerek karşılanır :p Ayurvedik yağlar hele var ya oy oy oyyyy (Bath and Bodyworks favorim)
Amin der, Santa Baby hurry down the chimney tonight der işime gücüme geri dönerim :) 


10 Aralık 2014 Çarşamba

Santa Baby hurry down the chimney tonight

Vay anasını bir yıl oldu ilk postumdan bu yana nerdeyse olleey yuppii ve hatta hiihoooo :)

Sene sonuna yaklaşılan şu günlerde Santa'nın kucağına oturmadan, ona kurabiye ve süt sunup listeni de yanına iliştirmeden önce bir düşün. Ne istiyorsun sen bu tontiş amcadan :) Ay ben şahsen bir sürü şey istiyorum. Listem hazır - heppissiciğini de gidip kendim alıcam nokta NET :)

Yeni yıl güzel bir şey, kar (ay keşke yağsa kayak yapan yerlerimiz kaşınıyor), noel süsleri pırıltılar. Dini bayram falan demem hepsini kutlarım ben. Şahsen ben kendisine her gün bayram olanlardanım :)

Yeni yıl dilekler falan da bak benim alternartif listem şu:

  1. Kafanın rahat olmasını dile :) ya kafan rahat olsun ama bak günü kurtarmalıkd değil. Bir kere canın ne sitiyorsa onu yapacaksın. Sonra bunalma, sıkılma erteleme üşenme vaz geçme. Ye gül kahkaha at inlesin her yer herkes seni ayıplasın neden ayıplıyorlar biliyor musun? Çünkü onlar bağıra bağıra tepine tepine kendilerinden geçip gözlerinden yaşlar gele gele gülemiyorlar. Kafaları rahat değil. Benim de bazen değil ama olacak :) Takmaaaaa
  2. Kilo vermek istiyoruuuummm: O zaman elindeki o kocaman muffini sakince masaya bırak. Yeme yeme :) kilo vermek çok hoş gsellkısss ama gel gör ki çok acı çektiren, çok emek isteyenbir süreç. İstemeden önce hazrı mısın? Sen ona bir bak. Uzun çalışmalar, diyet programları sarkan deriler, kan ter göz yaşı (hepsini akıttım hala da akıtırım). Canın künefe ister de yiyemezsin bilir misin sen bu acıyı. En azından bir süre yiyemezsin. Uzun bir süre bende 1 sene sürdü bu süre...
  3. Sağlıklı olmayı dile. Ya bak bu kilo vermekten daha mantıklı bir dilek. Hem onu da kapsıyor. Proses edilmiş gıda yok, alkol yok (hadi azıcık olsun damlalıkla alabilrsin bir kadeh kırmızı şarap pör viiik), parıl parıl bir cilt, sağlıklı saçlar bunların hepsi mümkün. Parıl parıl bembeyaz gözler :) kokmayan bir ter. Bunların hepsini yapabilirsin. 
  4. Disiplin: Her şeye sahip olabilrsin (panda dışında alımı satımı yasak, besleyemiyorsun ve yıllık maliyeti 1-3 milyon dolares çok isterim ama bir pandam asla olamayacak, hadi bir şekilde aldım diyelim evimi satsam bir sene sonra.... sonra pandam da yok evim de). Sağlıklı olmak için, işinde gücünde başarılı olmak için, fit olmak için, kilo vermek için bu yaz bikini giymek ve pörtlememek için disiplin şart. Ben sana özel harekat askeri displinine gel demiyorum. Sadece kendi öz disiplinini sağla hepimize yeter be karşşiiimmmm
  5. Uyuyabilmeyi dile: Gece yatağa bak ve uyuya kalabil.Stresli insanlar uyuyamazlar. Vicdanı rahat olmayanlar uyuyamazlar. Sıkıntısı derdi olanlar uyuyamazlar. Sen uyuyabil. Onu dile.
  6. Nefes alabilmeyi dile. Ama gerçekten. Göğüs dolusu kocaman nefesler al. Yavaş yavaş al yavaş yavaş ve. Aldığın nefesin tadına var. Nefesin yoksa sen de yoksun unutma.
  7. Seyahat et: Bazen sporundan düzeninden geri kal. Bırak o seni götürsün yol seni alsın sarsın kucaklasın sevsin öpsin kokla yolu dokun. Yol çok güzel bir şey gelsene :) Para harcaman bile çok gerekmiyor yani, stres maddesine geri dön. Nefes maddesine ger dön.
  8. Denemeyi dile. Karşına yeni şeyler çıksın. Ya da hep çıkıyordur sen bakmıyorsundur görmüyorsundur. Görebilmeyi dile.
  9. Benim için Panda dile bebek olursa tadından yenmez
Santa Baby hurry down the chimney tonight :)

16 Kasım 2014 Pazar

2 shades of 36th Istanbul marathon - the good girl

Vee bir istanbul maratonunda daha 15 k koşmanın muhteşem keyfi ve o tatlı yorgunluğunu yaşıyorum.  Allahım nasıl mesudum nasıl mutluyum. Başardım. Hatta başardık! Bu sene Adım Adım oluşumu altında TOFD için bağış topladım.  Meblağ mi küçük evet çok küçük bi hafta Alaçatı'ya gidiyorsun 3000 Kağıt eziyorsun  ama sana gelen bir maile  karşılık 10 lira göndermiyorsun.  Şahsi fikrimi söylüyorum; ne acayip bir Vicdanın var senin? 400 kişiye gitti mail herkes 10 lira atsa (içtiğin kahveden ucuz yani) 4000 lira eder, 2500 Lira bir akülü tekerlekli sandalye buyur burdan yak do the math!!! Geçtim. neyse güzel bir sayıya ulaştık hatta bağış süresi de uzadı pamuk eller cebe yani. Bu kısmı geçiyorum e bebeğim sana güveniyorum çünkü sol yanında atan şey var ya o sadece kan pompalar diye bi kaide yok bir de vicdan yaşar içinde bilesin (evet tam da çektiğin saçma sapan aşk açısının yanında hah orda buldun mu)

Yüzlerce değişik dil konuşuluyordu bugün etrafımda.  Herkes her yerden benim aşık olduğum şehri pıt pıt arsinlamaya gelmiş.  Bu sene sloganımız Istanbul aşkı için koş ( ya da benzer bi şey bak gene olmamış ben bile unuttuysam ne biçim slogan bu aaayyy) ama istanbul ve aşk var. Ben koşu boyunca #thinkingof mode on haldeydim. Ne zaman zorlansam aklıma gelir diye hazirda tuttum ama zorlanmadım hem de hiç.

Stratta o saçma sapan uzun konuşmalar yoktu Teşekkürler Teşekkürler ;)

Bu sene benim için çok özledi çünkü özel bir amaçla ozel bir grubun parçası olarak kostum.  Kendimi ayrıcalıklı hissettim ;) kırmızı t-shirt lu  biz bir grup insan ki tanıyalım tanimiyalim birbirimize destek olduk sohbet ettik beraber koştuk selamlastik sabahlastik. Çok özledi gurur duydum özellikle yol arkadaşlarımız ile koşanları gördüğümde :) seneye ben de yol arkadaşı destek kosucusu olmak istiyorum şimdiden başvurumu buradan açıkça yaparım :)

Coşkulu harika bir koşu oldu. Aksaklıklar mı ? şu an çok da umursamiyorum. Özel olan neydi? Çünkü bu sefer bir amaç için koştum evet geçen seneki zamanlamamin yanından geçemedim evet yavaştan aldım ama sakatlık ve sıfır kondisyon bunu gerektirir. Çünkü bu sefer keyfine vardım Asya'dan Avrupa'ya geçişin, alkışlamanın keyfini yaşadım etrafı yaşadığım doğduğum Büyüdüğüm aşık olduğum bu şehri izledim. Gurur duydum sanki bu sene daha mı kalabalık olduk? Ne güzel haydi seneye daha da fazla olalım.

Yanımda benim tüm hayatıma dahil Superman yol arkadaşım vardı. En yakınlarımla olunca bir kulağımda kulaklık bir kulağım onunla sohbette 15 k nasıl bitti anlamadım. Hava süper, bulutlu serin ama soğuk değil! Tam bizim için özel sipariş aauuww beyni resmen Vip hava durumu! 

Sadece onun varlığı değil destekcierim de benimleydi (tamam onlar sıcak yataklarının uyuyordu) ama sanki benim bacaklarım onlarca insanın bacaklariydi bunu nasıl anlatırım bilmiyorum.  Ayrıca bir de sözüm vardı köprüyü ve finish i geçişimi ithaf ettiğim İzmirli güzel kız da benimleydi (taaa İzmir'den) finish e gelirken attığım sprint en hızlısı oldu çünkü bu sefer ben yalnız koşmadım.    You will never walk alone sendromu yaşıyorum coşku bende tavan şu anda.

Maraton sonrasını ayrı yazıcam ne yedim herkes soruyor burda kısaca söylemek gerekirse dünyayı :)

Adım Adım Teşekkürler! 

TOFD destekcilerim size minnettarim!  

Yalım, Yalım! Sana ne diim!  Kanka muhteşemiz ya hu!

Dizimde ufak bir sorun var ona göre surpriiiiz kendime doğumgünü hediyem 1 martta yarı maraton koşmak olabilir :) bu hafta belli olur :)

Coşkumu kelimelere dokemiyorum bak dert tasa olsa nasıl yazarım ama bu coşku paha biçilmez. Denemen   lazım şimdi başlasan seneye en azından 10 k koşarsın. 

Koşmak çok güzel sen de gelsene :)

sevgiyle

2 shades of 36th Istanbul marathon -1 evil

Ah Be canım arkadaşım. Ah Be. Yani 36. Kez yapıyorsun sen bu maratonu hala öğrenmeden nasıl yapılacağını öyle bir devamsın. Yazıklar olsun der söze başlarım. Şimdi ben kısa mesafe koşucularından  biriyim. 15 k kısa bir mesafe. Ama gene de yani çoğumuz elit atlet de diiliz. Haftanın 5 günü toplam 40 saat masa başında oturan beyaz yakalı tabir edilen, çoğumuz skolyoz ve migren gibi şeylerden muzdarip (bende bir tanesi bile yok da olan çok var) spor salonu bazlı şahıslarız.  Herkes bilir 10 k üzeri koşuyor isen eğer yarıştan bir gün önce (hatta 48 saat) bir güzel dinlenirsin. Iyi uluslararası spor etkinliği de yapıyorsun hoş bu da cepte. Sinan Erdem Spor Salonu ne ayak! Bir arabayla gitsen 300 saat trafikte kalıyorsun,  metrobüs ile gitsen o konuya girmiyorum bile tam rezillik. Neden şu işi şehir içinde yapmıyorsun? Mesela Hilton Convention Center mesela Cemal Reşit rey mesela her yer olabilir ama sinan erdem ne?  Bir milyon milletten insan geliyor zaten kısıtlı süre sen onları oraya sürükle.  Zaten yarış stresi beslenme bilmem ne ayarımız kaçıyor bir de nerdeyse pasaport ile gideceğimiz mesafeden kit aldırıyorsun.  Ayıptır! 

Hadi gittik maraton fuarı denen ucuz organizasyon tam bir facia! Bir kere ortalık pazar gibi akşam pazarı falan. Adamcagizin biri  bangir bangir bağırıyor mikrofon elde bizim kafalar kazan. Takan var mı yok!

Bir yerden numara al bir yerden kit al. Ordan oraya git görevliler kaba ve bilgisiz (ama şimdi hakkını yemiyim organizasyonun geneli böyle o yönden tutarlılık için Tebrikler tek tutarlı oldugunuz konu kaba ve bilgisiz görevli silsilesi). Zaten sevmiyoruz oraya gelmeyi iyice zulüm ediyorsunuz bize. Oysaki bize iyi bakmanız gerek çünkü biz her sene artıyoruz biz her sene büyüyor ve cok güzel de işler yapıyoruz hem de sadece koşarak. Hem bizi gören bir sürü insan da koşmaya başladı ve başlayacak sen neyi baltaliyorsun?

Al sana çözüm online kayıt esnasında neyse parası verelim biz, kargo ile yollayın her şeyi biz kosuculara nasıl?  Pratik ve kolay di mi? Teşekkürler telif vermeden bu fikrimi kullanabilirsin.

Yarış sabahi gene her şey dağınık.  Bu sefer allahtan bik bik uzun konuşmalar olmadı. Sadece tuhaf bir müzik eşliğinde başladık koşmaya ama neyse onu saymıyorum bile.  Hem metropol belediye başkanı bence ki samimi fikrim vallahi gayet destek veriyor bu organizasyona seviyor sanırım o da. Gönlümden geçen seneye giysin o da maraton tshirtunu  ve en azından köprüyü bizimle yürüyerek geçsin.  Bizimle ve STK lar ile el ele. Iyilik peşinde o da yürüsün mesela bu beni çok mutlu eder.

Köprü üzerinde semaveri kurmuş çay içen piknik yapan bir guruh  vardı mesela ne alaka ya hu deliricem ne alaka. Almodovar filminde miyiz? Kimin surreal tablosu bu?

Asagida gördüğünüz fotoğrafı start'ın orda çektim mesela. Adam çay kahve satıyor kömür kokusunda bekledik koşu öncesi bir adet zabıta da gelip kardaş ne ediyon demedi bu adamcagizlara.  Yani ben orda koşacam amca demem şu ki demleme Redbull istemiyorum ne olur bağırma kafamı içinde.

Bir de en büyük eksikligimiz ne biliyor musunuz çok acı ama halk kesinlikle destek vermiyor. Kenarda bayrak sallayan arada alkışlayan 3-5 kişiyi saymıyorum onlara çok teşekkürler fakat bir allahın kulu ilgilenmez mi ya. Bir kişi merak etmez mi bu koşu nasıl bir şey nasıl koşuyor ne acayip kostümü insanlar var ya da tabi gönlümde yatan; ulan ne güzel koşuyolar hepsi de incecik, seneye ben de bunlar gibi sağlıklı olucam ben de ilham aldım başlıyorum kanka diyen bir tane insan yok mu bu şehirde?  Ayy ya da biri şey dese mesela ne lan bu adım adım ne yapıyorlar aaa o kadar STK ya yardım ediyorlar dur bi 10 lira olsun ben de gondereyim falan.... çok mu hayal kurdum acaba?

Seneye gene aynı aksaklıklar olacak ve seneye biz gene bir şekilde kosacagiz - inşallah- ama gene şikayet edeceğiz. Bir de bi şey daha diicem milyon tane sponsor var zaten, e vergi oranı da yüksek. Kayıt ücreti daha düşük olsa daha çok insan katılsa?  Valla kendim için diil ben istanbul maratonunda 15 k koşmak için 250 liraya kadar çıkarım (kitler postayla geliyorsa) ama bir çok insan kredi kartı yok, ya da durumu yok diye katılmıyor olabilir... hadi sembolik bi ücret al onlar da gelsin ya da seneye +10 lira ekle bize durumu olmayan (Ki belediyelerde liste var) bedava katılsın  hep beraber kosalim. Hem son 1 ay reklam yapmakla olmaz şehrin en güzel spor olayı bu 6 ay önceden başla!

Valla bak gönüllü danışmanlık yaparım ben bir dahaki maratona at bi mail hemen başlarım çalışmaya.

Sayacak daha çok dert var ama benim içim şişti.  Zaten kendinizi de düzeltmeyeceksiniz. Ben de boşuna yormadan tatlı canımı demleme Redbull sunarım.

Sevgiyle

12 Kasım 2014 Çarşamba

Avrasya maratonu (15k)

Melabaaaaa :) geldik gene yılın en şeker olayına.  Neden şeker çünkü ben de tabi ki bir Adım Adım koşucusu olarak TOFD  yararına koşup engelleri olanlara özgürlük vermeye çalışıyor olacağım. Buradan benim bütün canım bağışçılarıma çok teşekkürler kalanı da bağış yapsın hemen!  hemen hemen hemen :)

Şimdi geldik ya yılın bu zamanına; hassas zaman bu. 15 k kısa mesafe olarak adlandırılabilir evet ama o bile vücuda bir travma yaratır. Bu nedenle biiir sadece yarış esnasında su içmek yetmez ben özellikle 10 gün öncesinden su  alım miktarını arttırır vücudu iyice Hydra ederim :) Yunan tanrılarına selam! Maraton yani sonuçta ;) beslenmeye dinlenme düzenine de gene yarıştan 3 gün önce değil 15 gün önce özellikle özen göstermeye başlarım. Şu an o zorlu süreçte seyrediyorum bildiğiniz protein günleri. Hazreti Mehmet Ali hocanın tavsiyesi üzerine 15 k yarışlarında 1 hafta önce karbonhidrat alımını iyice sınırlayıp  karbonhidrat tarafından bedende oluşturulan ödem bir güzel atılır.  YAPARKEN zor yalnız uyarım Baki!  bende sinir yapıyor tatlım yani o protein diyeti var ya yapıyorsun hesabı karb alımı kısıtlanıyor buraya kadar iyi. Sonra bir sınır bir stres aman efendim ben gene karanlık odada çiğ etle  beslenen Pitbull oluyorum.  Protein lif ağırlıklı iyyyy.  Cumadan itibaren alicam karb i ama bu şu demek diil; börek!  Börek yok! Yulaf makarna karb bu. Patatesli börek diil! Üzgünüm.  Tatlı da diil onu da karıştırma bi zahmet. Tatlı neydi hakikaten? Fıstık ezmesi muz tarçın Hindistancevizi topu benim için tatlı mesela.

Yarıştan bir gün önce istikamet sinan erdem spor salonu hedef Kitleri almak araç metrobüs (ben no kalp toplu taşıma ama yapacak bir şey yok o trafik beni yarış öncesi yer bitirir) yarış öncesi alma beden negatif almaaaa

Yarış günü;  en sevdiğim!!!! işte burda ilk kez Avrasya koşacak olanlara dev hizmet başlıyor. Kıyafet;  koşu patileri şart bebiş! Tercihen 0 k diil  alışık olduklarını giy. Ayak Bakımı yap tırnakları kes kremler sur parmak güvenliğini sağla. Koşu şortu taytı çek :) üstüme ben bu sene çektim ve Adım Adım tshirtumu giyecegim. Köprüyü geçince ceket çıkar hem o rüzgar geçmiş olur hem beden ısınıyor. Ben çanta taşımam mesela bel çantam var telefon ve rejenerasyon için protein bar bunun içinde kredi kartı biraz da nakit bi de ne olur ne olmaz kimlik. Sensör ayakta numara göğüste. Kontrol şart.  Hava durumunu önceden incele ona göre giyin. Saçını başını topla, iPod varsa şarjı fulle.     

Şekerler ben avrupa yakasında ikamet eden bir fitness delisiyim  buluşma noktamız taksim meydanı buradan özel otobüsler ile köprüye götürülüyoruz. Giselerin hemen gerisi e burda o konuşuyor bu konuşuyor bence çok gereksiz yani sen metropol belediye başkanı isen ve o organizasyonun sahibi isen takım elbise ile protokolden konuşma, gel bizimle en azından halk yürüyüşü yap yani. Bir bir konuşmanın manası yok. Ha bi de biz dinlemiyoruz zaten bil de. Burada beklerken dağa tepeye çiş yapanlar oluyor artık normal protokol o kadar kocaman ki wc ker yetersiz (ya da var mı bak emin diilim).

Çanta varsa burda ver finishte alırsın ama çok beklersin onu da bil.

Sonra başlıyoruz efendim en güzel olaya koş koş koşarak köprüden geç :) böyle güzel bir tatmin yok vallahi yok. Her gün günde iki defa köprüden geçerim ama her sene bu günü beklerim :) o kadar ayrı bir özgürlük hissi ki :) yalnız burası kalabalık olur herkes foto falan çeker hayal kırıklığı yaşama tay gibi sekemiyorsun yani.

Beşiktaş çıkışından çıkıp Barbaros Bulvarı'nda aşağı koşuyor manzarası tadını çıkarın.  Geçen sene çıkışta tekbir getiren kafile vardı hala düşünürüm neden acaba diye. Allah allah insan koşarken neden ki ??? Neyse herkes kendine. Ben manzaranın  tadında takılıyorum bana bulaşmayın. Beşiktaş'tan sonra ilk şu istasyonu dilim dilim elmalar ve sünger :) gayet hoş çok şeker :) fındıklı Karaköy koş koş koşarak Galata Köprüsünün üzerinden geç :) şehri yaşa şehrin asfaltına her adım atışta sukret :) çünkü bugün aslında bu şehri çok sevdiğin için ona minnet duyduğunuz için koşuyorsun.

10 k bitti bile :) 15 ler devam Balat istikametinde 2.5 git 2.5 gel ve bitti işte. Şimdi bir sene daha bekleyeceksin bu zevki gene yaşamak için :). Hatıra madalyanı al git sertifika sırasına gir çünkü üstünde senin Kıtalararası bir atlet olduğun yazıyor. Kendinle gurur duyuyorsun mutlu oluyorsun. Başardın bravo!

Herkes koşuyor bugün :) köpekler mesela üzerlerinde göğüs numaralari ile  yaşlılar gençler şişmanlar zayıflar engelli ve Engelsiz olanlar herkes! Bütün şehir hepimiz mutluyuz bugün :)

Çantayı da aldın mi? Sana göğüs numaran ile toplu taşıma ücretsiz nereye istersen git şimdi.

Ben yarış sonrası uzun esneme yaparım 15 koştun yapıcam tabi yoksa yarın penguensin. 15 k sonraları benim Cheat day'im ne istersem yerim. Sen de neyi doğru görüyorsan diyetisyen antrenör ne diyorsa onu yap ben metrelerce kebap  yemeyi planlıyorum. 2 haftadır extra özenli yiyorum lütfen :)

O zaman al sana TOFD bilgileri haydi bağışlar cebe. Big chefs te yiyeceğim bir yemeğin ücretini en azından yolla şekerim ya cimri olma Paylaş çünkü hayat çok güzel oluyor o zaman. Bilgiler asagida denesene :)

Sevgiyle

6 Kasım 2014 Perşembe

Tehlike anında tehlikeye göre davranınız abartmayınız

Bu kız nerde? Sağ olsun arayan soran çok Mersi herkese.  Bu kız sahalara geri döndü.  Ama çok yemiş içmiş çok gezmiş görmüş bir halde döndü (artı bilmem kaç kilo ve bu kas değil) şimdi yüzüm var gene yazabilirim verdim birazını. Kişisel disiplin önemli ama bu başka bir yazının konusu olacak. Şimdi mevzumuz panik anları.

Bundan bir kaç pazar önce Milano'da 100 küsür yıllık bir binada bulunan otelimde uyanıp  banyoya girip kapıyı kapattım. Buradan alınacak dersler; tek başına konaklayan insansın deli misin kapı falan kapatıyorsun (yanıt belli geç), bundan sonra hayatta asla cep telefonum   olmadan kapalı yere girmem, fit olmak dünyanın en güzel şeyi.  Şimdi ilk ikisini anladık da 3. Ne alaka ? kalmışım orda 3 metrekare yerde ne fit ne yapacaksın ne ne ne yani ne?  Şunu; bir 10 dakika kadar bağırıp çağırıp kapıyı yumrukladıktan sonra baktım Hayır yok kimseden iş başa düştü. Sağ elime kapı yumruklarken  bir baktım kapı esnedi allah dedim fırsat bu fırsat. Son kapı Bükücü olarak gerildim sol dizimi emniyete aldım (malum sakatlık var hassas olmak gerek - spor yaparken kazanılan beden farkindaligi) dengemi buldum (yoga stüdyolarında kafamın üzerinde nefeslerce boşuna durmamışım) ve sağ Bacağım ile  allah ne verdiyse indirdim bi tane (body building cross fit ve yüzme ile kuvvetlenen  bacak kick boxtan tanıdığı tekmeyi yapıştırdı) bir çatırtı duydum. Cesaret aldım odaklandım    (gene yoga) ve ikinci tekmeyi indirdim. Kapı Menteşeleriyle beraber yerinden sökülüp karşıda duran dolaba girdi böylece ben de istemeden bayağı bir zaiyat vermiş oldum.

Onca emek, kendini tanıma, kuvvet ve teknik çalışma meyvesini verdi ve ben klostorfobi kaynaklı panik atak geçirmeden,  Torino'dan kalkacak olan uçağıma geç kalmadan o minnak yerden çıktım.  Bana neden her allahın günü gidip deli gibi ağırlık bilmem ne debeleniyorsun diyenlere hikayemi anlattığım zaman aldigim tepki şu oluyor: vay maşallah ben olsam çıkamaz kalırdım.  Evet ama ben kalmadım çünkü dayanıklılığım  kuvvetim ve kendime güvenim var bu sayede zor anlarda ne yapabileceksem  onu yapma kapasitem yüksek.

Bedenen ok de ruhen aynı sakinliğe  nasıl ulaşırım? Mesele bu. Beden ve ruh bütünselliği falan bir yerde kopuyor iyi yogada konsantrasyon kas gücü falan da süper de. Mesela ruhen bir panik yaşadığım zaman korkuyla panikle kendini Isıran yavru Kaplan gibi oluyorum. Çok sevdiğim bir insanı kırdım istemeden sırf panikten sırf korkudan mesela. Merhaba ben fitnessdelisi korkularım var ve onları kaybetmek istiyorum. Çok hızlı ve uzun mesafe koşup beni kilitleyen kapıları kırabiliyorum ama çok sevdiğim birini de çok sevdiğim için çok sıkıştırıp kırabiliyormuşum. Kabul ettim ya bence başarmanın yarısını bile geçtim. Bedensel kuvvet hakikaten ruhsal dinginlik   olmadan işe yaramıyor(muş).

Bu deli aftan faydalanabilirse  nasıl her an kastı yağdı  beslenmeydi debeleniyorsa nasıl daha dingin olunacak onu da başaracak. Şimdi sabır lazım bana o yüzden ben de ne yaptım daha sabırlı olabilmek için kendimi daha çok spora verdim. Artık yeni programım ve yeni besenme düzenim var. Önümde TOFD için başarmak zorunda olduğum bir 15 kilometrem var. Ve dans etmesini istediğim  bir kalp var (mevzu hakkında kapsamının gerekli açıklama yapıldı)

Bana dua edin af çıksın bana :) bana dua edin 15 k da su gibi geçsin. Ayrıca bana dua edin o yoğun iş temposundan  5 dakika yaratıp bağış içi nereye ne yapacaksınız onu da yazayım :) çünkü ne olur 2500 lira ya toplayalım ne  olur çok ihtiyaçları var akülü tekerlekli sandalyeye. Kimse ama kimse sevdiği insanları da kırmasın bak kamu oyu sporu yaptım.  Aile sevgili arkadaş dost x birisi kimse kim kurmayı yavrum boğmayin insanları onlar sizi seviyor o yüzden katlaniyorlar size  boğmayin relax nefesssssss.

Sevgiyle

28 Eylül 2014 Pazar

Runistanbul 2014 ve mac kanyon iron ladies: asfalt ağlatmak fitratimizda var!

Merhabaaa Merhaba evet yoktum bir ara is nedeni ile hamburg semalarinda yemek içmek ve deli gibi çalışmak yorulmak uykusuz  kalmakta meşgul bir şahsiyet idim. Ve fakat ne oldu dersiniz şekerler ben cuma gecesi thx to thy gene rötar ile o turbulans senin bu yağmur bulutu benim gecenin köründe vatana geldim ve cok gec geldim. Yorgunluk ve bilimum saçmalık nedeni ile 10 saat uyuyarak cumartesi sabahi yapmam gereken 12 k idmanim yalan oldu belgrad çift tur olmadı hatta kanyondan öteye gidemedim. Ben de 2 saat ıronmac yapıp ki bunu daha sonra ayrıntılı yazacağım unutmadım,   bugün akşam 19 da Suadiye den 7 k lik runistanbul  için start aldım.  Baştan soyliim derece kötü 39.45 bence kötü. Ben 36 falan istiyodum ama tabi yeni çıkılan sakatlık, idmansızlik,  üzerindeki 3 adet fazla kilo (sus sus sus) ve bir adet daha performans düşüren nedenden ötürü böyle oldu. Geçer 2 Kasım Büyükada koşusunda eserim gulerim tozumda boğarım.
Günün özetini gelirsek; mac kanyon kızları olarak toplandık ve etkinlik alanına ulaştık.  Hayatımda gördüğüm en saçma RFID sistemi ile boğuştuk (bir sürü insan takmayi beceremedi) yağmur yağdığı için çamurlarda debelendik (bilirsiniz uzmanlık alanımdır kendisi bakınız mudrace) ve start aldık.  O kadar ham halim ile pace 183 MaX ile koştum parkuru. Kendime kufrede ede. Insan idmanim bırakır mı insan alkol batağına saplanir mi (derdim var derdiiiiim a dostlar #thinkingof bir haldeyim). Yorgunluk ayrı su takviyesi yapmamisim  önceden o ayrı vurdu. Bir de geçen ay müdahele etmiş olmama rağmen doğa da bana bir sürpriz yaptı bir de o vurdu. Ama yıldım mı ASLA!!!!! ben asla vaz geçmem ben sonuna kadar savaşırım ben asla havlu atmam! Bu konuda netim. Koştum hem de durmadan. Son 500 metrede zorlanır gibi olduğum anda ilahi adaletin ipodumda sıraya koyduğu şarkı başladı (you are a sky you are a sky full of stars)   bende anısı var bana yollandigi anın anısı var o gazla asildim ve inan 2 metre zenci bir amcayi geride bırakarak finish line i ezzzdiiiimmmmmmmmm. Aglattim Asfaltı o son anda. Zat-i muhteşem e burdan ve diğer kanallardan teşekkür ederek kötü de olsa ham halim in derecesini kendisine ithaf ettim. Kabullerini dilerim.
Koşu sonrası hani derler ya tövbe it gibi titremek diye yaşadık onu biz. Vestiyerlerde skandal üstüne skandal yasaninca iki  çantayı almak 45 dakika sürdü.  Bu ARADA Kaybolan MEHMET ALI HOCA HAZRETLERİ SAHNE anonsuna RAĞMEN GELIP bizi teslim almadi! Kendisi buna yanıt versin! Onu da ispanya dönüşü soracağım gerçi merve hesabı bana bırakmaz o sorar :)
Runistanbul istanbul'da yapılan en güzel organizasyonlardan her zaman keyifle kosarim yapanların ellerine sağlık :) seneye görüşmek üzere demeden şu 212 216 olayı olmamış ya :) gerek yoktu çok gaza gelmedik yani :) seneye istanbul United kosalim bence birlik olma zamanı hem :)
Ben #thinkingof moduna geçiyorum aynı anda 2 şimdiki zaman, bir gelecek zaman yaşayan ve mutemadiyen  seyahat eden bünye hafif zorlanmakta.  Dedim ya önce mental kosarim sonra bedenim koşar diye veremedim yavrum kafayı kafa bi kaç bin k başka yerde 7 k yetmedi yani ulaşmaya. .. derdimle baymadan kaçarım ben aşağıda MAC kanyon iron Lady ler mevcut ordaydık ben biraz yavaştim  evet ama minnos kızlar tozunu attırdı seviyorum minnoslar sizi 
Efendim sevgiyle kaliniz :) aklınız başınızda olsun benimki gibi ah neredeyse vah Nerede olmasın :)

19 Eylül 2014 Cuma

canım istemiyor o zaman mutlaka yapmam gerek

pazartesi çıkılacak seyahatin öncesi milyon basın bildirisi hazırlaman, Brüksel'den gelen patronu ağırlaman, deli gibi son dakika organizasyonlarını halletmen, büyçeyle boğuşman, onlarca insanı araman bir sürü toplantıya katılman gerekebilir. Bütün bunlar için 4-5 saat zamanın olabilir.

Şu anda en büyük motivasyonum bu. Sırf bunun için extradan yol yapıcam İstnabul'a gelip koşup gene kaçıcam. Sırf bunun için uçağa fazladan falan binicem hayat zor. ama bunun hazırlıkları olmasa ben bu melankoli havuzunda boğulan bir balık olabiliridim. Bana karamsar olmak yakışmıyor. Gidiim çalışiim ben
Ama sen bir melankoliye kapılmış öyle yaprak gibi süzülüyorsundur. Mutsuz, huzursuz, isteksiz ve bezgin hissedebilirsin. Önündeki zaman sana büyük külfet gelebilir. Bunun için her anını doldurup doldurup tıkabasa doldurup bir an bile zihnini boşaltmamaya çalışırsın. Daha çok iş, daha çok rapor daha çok toplantı. Çünkü dün gelmiş olan 211 e-posta yeterli değil. öğlen yemeğinde de toplantı yapayım. Koca haftasonu bir an bile düşününmemem fırsat vermeden geçsin. Falan filan.

Tek istediğim yeşil çay içip İskandinav polisiyesi okuyup battaniyenin altında zamanın geçmesini beklemek. İşte tam da bu yüzden hiç hareket etmek istemediğim için bu akşam yogaya gidiyorum. Tam da canım hiç bir şey istemediği için yarın club ile değil kendim Ormana gidip çift tur atıcam. Tam da bu yüzden üzerine ya yüzerim ya bacak çalışırım. Tam bu nedenden dolayı pazar sabahı upper body yapıcam. Bu nedenle günde bri kez olan meditasyonu iki kere yapıcam.

Otel programım yenilendi, bavula koşu patilerimi de ekliicem. Şu anda kanalize olmak istediğim şeyden uzaklaşıp haftaya alacağım ayakkabı Asics mi Mizuno mu olsun, tayt ne renk alsam bir sürü bir sürü spor alışverişi. Su altında çalışan mp3 player benim yüzme idmanıma iyi gelir mi falan düşünüyorum. Haftaya ben memleketi temsilen uluslararası bir toplantıya gitmeliyim falan. Şu anda da blog yerine basın bildirirleri hazırlamalıyım.

Devamlı soruyorlar bu irade bu istek bu sürekli motivasyon nerden geliyo diye. Yokmuş işte bende de insanım ya bi şekilde ben de ama böyle böyle ben de motive ediyorum kendimi. No excuses

Vücudum kaslı evet oldukça da kuvvetliyim de bazı şeyler kasla kuvvetle olmuyor işte.

sevgiyle

17 Eylül 2014 Çarşamba

Kadının dizinin dibi

Oy verebiliyoruz, seçilip seçebiliyoruz, kendi kararlarımızı kendimiz veriyoruz, çalışıyoruz, kazanıyoruz, kafamıza göre (genelde ayakkabı ve çantaya) harcıyoruz, araba kullanıyor, dışarı çıkıyor, okuyor yazyor konuşuyoruz. Biz kadınlar )normal olarak) erkeklerin yaptığı her şeyi yapabiliyoruz. Olimpiyatlarda ilk kadın katılımı 1900 senesinde Paris Olimpiyatları'nda gerçekleşti. 997 atletin 22'si kadındı ve bu kadınlar tenis, kriket, engelli binicilik (böyle mi deniyordu buna egzantirik bi adı daha var), yelkencilik ve golf alanlarında yarıştılar. 2012 Olimpiyatları'nda katılımcıların %44'ü kadındı.


Geçtiğimiz 100 yıl içerisinde kadın atletlerin hızı, dayanıklılığı, sertlikleri, performnsları herşeyleri arttı. Herşeyimiz süüer iyiyiz hoşuz da, doğa bizi sırtımızdan bıçaklamaya devam ediyor. Hep yaptı hala yapıyor. Biz kadınlarada ne kuvvet varmış. Maşallah.

Mesela bizim dizimizin sakatlanma şansı erkek atletlerinkine göre daha yüksekmiş. Şana bak heen kendimi bir Casino'ya atıp siyah 17'ye oynayacağım. Bekle Jack(pot) ben geliyorum!Bir sürü manyak istatistik gördüm ama kadınlarda kalıcı diz hasarı oranı acayip yüksek, kalıcı olmasa bile ameliyat gerektiren oran da çok yüksek. Ben şu anda sol dizime sarıldım sallanıp ağlıyorum vermem seni ellere diye de türkü söylüyorum. Bunun doğa ile ne alakası var peki? PMS'i ağrısı sancısı siniri duygusallığı (geçen ben ağladım ya zırıl zırıl ağladım rezillik ben!!!!) herşeyine katlanıyoruz ayda bir, üstüne üstlük hormonal dalgalanma eklemlerimizin dayanıklılığını da etkiliyormuş. Buyrun burdan yakın!


Erkeklerde diz (özellikle diz ama genel eklem) sakatlıkları çoğunlukla dış temas ile gerçekleşirken bizlerde (yazıklar olsun!) durum bu değil kendi kendimizi sakatlamada dünya markası olabilirmişiz. Hem de erkeklere göre 8 kat daha muhtemel bir şekilde!

Sebebi sadece hormonal de olmayabilir, bunun yanısıra kalçamız erkeklere göre daha geniş ama kemiklerimiz de daha  ince basit vektör hesabını yap bakalım o dize ne kadar yük biniyor. Hamstring quadriceps güç dengesi erkeklere göre değişik, erkeklere göre daha yavaş refleximiz olduğu söyleniyor ama bence bu doğru değil en azından genel geçer bilgi olmayabilir. Kadınlar genelde taban üzerine platttt diye yere inermiş. Erkeker parmak ucuna iniyor yani onların kalfları şoku emiyor. Biz de bodoslama şok dize sonra sakatım aferin.


Yani neymiş, kadın kadının düşmanı doğa da kadının düşmanı. Amam çaresi var. Nihayetinde iniş pozisyonuna dikka tediceksin, kaslarını diz etrafı ve hamstring quadirceps tarafını güçlendireceksin. Bol idman yapacaksın. Al sana mutlu dizler.

Sevgiyle

14 Eylül 2014 Pazar

Colorsky5k.com rezalti

Koşu organize etmeyi evet gerekirse bizden öğreneceksiniz!  Böyle rezillik yaşamadım. Kosuyorum evet iyi de kosuyorum. Türkiye'de koşan insan olmak da kolat degil zor abes abes sorularla muhattap oluyoruz al sana bi kaç örnek:
- deli misin neden koşuyosun
- ay hayatta koşmam ne saçma
- kim / ne  kovaliyor
- maraton mu koşucan
- bu yaştan sonra ne gereği var
- sıkılmıyor musun
- ne gerek var
Ve daha bir sürü saçmalık

Favori cevaplarım  sana ne, evet maraton da koşucam keyfimin kahyasi misin?, tabi sen koşma bingil bingil yaşa, sağlıklı koşmak sen de koş tavsiyemdir. Böyle gidiyor.

Koşan komünite  olarak cok kalabalık diiliz ama her koşuda yeni yeni yüzler görmek tanımak çok güzel bir his. Hele de bazen ben ilham oluyorum insanlara vesile oluyorum çok mutlu oluyorum.  Kosuyorum çünkü özgür olmayı seviyorum sadece ben müzik ve pat pat adımlarım. Her Kasımı hissetmek engelleri aşmak hep daha iyi olmak bedenimi tanımak hoşuma gidiyor. Selülitsiz bacaklarım ve körük gibi ciğerlerim de dayanıklı ve kuvvetli olmak da.

Koşan birisi olarak değişik organizasyonlara katılmayı seviyorum. Ama bugün asrın hatasını yaptım. Color sky denen organizasyona katıldım bir daha asla ama asla olmayacak. Bir kere organizasyon alanı kapatilmamisti arada gelip selfie cekelim mi diye soran acayip insanlar vardı (ameleyşin demek istemedim saçma Sapan tepkiler almiim zaten kafam atik) bildiğin tüm Yenikapı kekolari daldı alana. O zaman neden bilet sattın arkadaş ne anladım ben o işten. Bu sicakta öğlen 2 de kostruyosun o zaman o parkura su istasyonu  koyacaksin! !!! Bitti mi tabi ki hayır!  Müzik kötüydü. Koşu baslamadan bir ısınma seansi yapılmadı büyük hata! Isınmayı bilmeyen insanlar var orda madem sen koşmayi hareket etmeyi özendirmek için organizasyon yapıyorsun o zaman bunları yapacaksın.  Sponsorlar arasında spor ile ilgili kimse yoktu. Boya firması da ticari bakar olaya normal yani. Çip dagitmadin zaman ölçmedin bi yere kadar ok peki o zaman neden takim katılımı diye bi şey icat ettin? Onu da geçtim parkuru yarış öncesi aciklamadin.   Parkur 2.5 k belli (bence o ölçüde de hata var kosuyorum ben mesafeleri Bilebiliyorum) nerden donecegimizi kaç tur kosacagimizi bilemedim.  Boya atanlara soruyorum kaç k nerdeyiz bilmem diip beni renkli toza buluyor. Şu an pembeyim! Çıkmıyor da pembe suratla ise güce nasıl gidicem. Vücudum pespembe. Bi de alerji yaptı davaya kadar gider bu iş!  Kimse bi şey bilmiyor. Kimse koşmuyor zaten keyfine koşu diye gittik millet yürüyor boya atanlar bilgisiz olayla alakası yok. Koşan adamın suratına patlayacak şekilde avuç avuç toz atmazsin.  Biz Türklerin o herseyin suyunu çıkartma huyu bugün organizasyon esnasında tavan yaptı. Finish line yoktu! Ya da varsa da bulunamayacak şekilde saklanmış bravo bulamadık. Spor ne olursa olsun riskli is dolaşım sorunu yaşayan hayatı tehlike geçiren kayan düşen bir yerini burkan ve saire insanlar olabilirdi dehidrasyona ugrayan olabilirdi oraya bilgili alakali personel yerleştirmek zorundasın! !!! Guvenligi sağlamak zorundasın! 

Finish gelince bir su verilir mesela. O da yoktu saçma sapan yerlerde su avladık zaten seyyar satıcılar is basindaydı.   O tozu uzerimizden atacak hava üfleme istasyonlarının varlığını şehir efsanesi olarak duyduk ama göremedik sanırım hobitler ve Periler nerdeyse ordaydı.  

Sonuç olarak berbat bir organizasyondu.  Hatta organizasyon yoktu. Pembeyim. Çıkmıyor.  Spora teşviktn ziyade spordan soğutma eylemi gibiydi. Zamanıma yazık oldu o zamanda idman yapar kondisyon çalışirdim. Bir iş yapiyorsun hakkıyla yap. Bilmiyorsanız bilene danışınız. Türk kafası ile iş yapmaktan vaz geçin. Herşey ticari kazanç değildir siz bugün berbat bir organizasyona imza attiniz. Esefle kiniyorum. Pembeyim.

Sevgiyle

Çamurdan prenses

Inanilmaz eğlendim harika zaman geçirdim.  Hatta parkuru bitirdiğimde heyyyy bir tür daha dönmek istiyorum ben dedim. Bazı engellerden geçerken ve parkurun bazı kısımlarını koşarken ya bitmesin hiç bitmesin çok egleniyorum beeennnnn dedim. Sonuç: Dizlerim paramparça, bacaklarım diken ve daha allah bilir neden çizik içinde çamurla kaplı bir halde 41 dakikada 20 engelli 5 k parkuru bitirdim.

Sabah curlyprincess  ve ebrush ile beraber heyecanla attık kendimizi yollara. Kızların hele ilk yarışı heyecan dorukta. Organizasyon bi acayipti yalnız.  Heryerde şu bulmamız gerek bu sicakta 5 k bile olsa yarış yapıyorsanız. Sadece finish te şu vermek acayip. Jatomi ana sponsorlardandi. Allah kabul etsin ama ben hocaları falan hiç beğenmedim.  Zumba hocası kadıncagiz erkek adımı ile dans ediyordu (anlaticam kiiiz zumba da yaptik) ısınma seansi ise tam bir felaketti.

Güzel şeylerden bahsedelim. Start aldıktan 20 metre sonra hop denizin içinde bulduk kendimizi. Ne güzel di mi sen öyle san. Ayakkabıların içi çamur ve su doldu oldu mu ayakkabılar 1 er kilogram!  Sonra hummalı bir tırmanış seansi. Tirman tirman tirman minik bir keçi gibi patikadan tirman. O esnada kendime kiziyorum. Yorgunum yeteri kadar koşu idman yapmadım ve kondisyonsuz haldeyim bunların hepsi benim hatam ve hiç bir şey yapmadım.  E polar im da yok kolumda.  Dedim bu sefer fitnessdelisi kendi vücudunu kendin dinleyeceksin. Adım saymadim hr ölçmedim sadece pat pat pat koştum ağaçların arasından ordan burdan derken 1.5 k civarında ilk çamur havuzu ile Müşerref oldum efendim. Yarı belime kadar çamura dalinca bi ilk tiksindim   bi korktum dibinde yaratık var mıdır falan bi dedim iyyyk iğrenç sonra o ayakkabılar çakıl ve sudan sonra çamuru da emince oldu mu sana 5 er kilo muhteşem.

Bu arada hayatımda ilk defa müziksiz koştum ben nefesim ve doğanın sesleri çok acayipti ya hu!

Efendim sonra başladı bol engel yaklaşık 2 k dan itibaren sık sık durup çamura atladık yüzdük süründük daldık bir iki yerde tırmandık atladık zipladik borular sürünürken geçtik.  En sevdiklerimden biri ağ altında çamur içinde emekleyerek ve sürünerek Geçtiğim engeldi sonrasında da kafamizi da camurun içine daldirinca temizlendik zaar. Iplerden tutunarak çamur tepelerine tırmandık  kaygan zeminde tırmanıştan sonra merdivenlerden atladık duvarları tırmandık. Ya yok anlatamam katılman lazım o parkuru senin de koşman lazım.  Tam bir minik yavru domuzcuktum. Ama durdurlulamadim. Finish çizgisini geçmeden önce en son halkaların içinden geçip boruları  altından süründük rabbim çok eğlenceli. 


Çamur içinde çıkınca attık kendimizi denize haliyle ama deniz de çamur içinde yüzlerce insan aynı şeyi yapıyor haliyle. Oto yıkama gibi kendimizi hortumlar yıkayıp üstümüze başımıza bi bakıp attık kendimizi yastıklar.  Güneş deniz ve yastık e yorgunum mis gibi geldi. O anda yanıma gelen piyango arkadaş bana kendilerinde kamera olduğunu tüm parkuru çektiğini aynı tempoda yan yana koştuğumuz için benim de video da olduğumu bana cd ye basıp yollayabilecegini söyledi.  Ben de oley yuppiiii dedikten sonra kalkıp 30 dakika zumba yaptım.  Ya daha ne isterim Çok süper di mi düşün o güzel Parkurda tum o komando anlarım hem de video! O kameralardan acil ben de almalıyım :) 

Sonuç 3 kız mangala vurup proteini bastiktan sonra ki curlyprincess bu işin piri!!!! Muhteşem bir günün ardından şehre döndük. Herşey eğlenmek üzereydi ve cok eğlendim beeeennnnnn. 

Tollam 455 katilim vardi sanirim Genel klasmanda 159 kadınlar arasında 32. Sırada tamamladım parkuru. Yalnız keşke yağmurlu olsaydı hava daha çok. Çamur daha zor patika daha zorlayıcı kışın da yapsınlar bunu ben hemen kaydımı yaptıririm.

Hala bir kas ağrım yok ama yara bere içindeyim. Dizlerimdeki sıyrıklara baktıkça ne güzel bir şeyi başardığımı düşünüyorum.  Bunun hakkında daha yazarım ben merak etme :) pazar sabahi ayilmadan post bu kadar.

Sevgiyle


12 Eylül 2014 Cuma

Kah çamur kah boya bu hafta biz bütün kızlar koşuya :)

İlham ilham diyip kendimi yiyorum. Bu haftasonu ne yapıyorum?

Bir kere minicik mini minnak bir teacup pig gibi çamurlarda yuvarlanıcam, yarın sabah saat 11:00'de ilyyos'ta bilmediğim bir yerde (Ebrush bizi ulaştır bebeeem keza bilmediğim yerleri bırak ben bildiğim yerlere giderken kaybolan organizmayım). 5 kilometre parkur milyonlarca engel ve biz Oryantal kızları yuppiilerden simli payetli pullu şıkırlı bir demet. Çamur bize vız gelir bu da whatsapp grubumuzun adı. Bir kere dayanıklıyız, sonra tough'ız bakma sen en ağır kuvvet idmanlarında barlar dambıllar elimizde matlar altımızda ağlıyor. Curly ve ben ayrı sapıklıkla saldırıyoruz. Hem yarın amacımız kazanak değil derece değil hırs değil o gözünü kan bürümüş manyaklık alanında değilim. Şu an tamamen eğlence benim misler gibi üstüne kız kıza mangal yapar mıyız (biz kızlar mangal yakmayı sizden öğrenecek değiliz) akşama Es-Es maçında evde olur muyuz dertlerimiz var başka da yok bizim zaten ne derdimiz olacak. (Dip not 10 gündür üzerine ağladığım mevzu tam da istediğim gibi çözüldü - yani sanırım- çok mesudum Oley, en azından boşuna kendimi yedim onu biliyorum yayında ve yapımda emeği geçen herkese kiss benden pembe pembe pamuk şeker tadında). Biz yarın BataÇıka ordayız DenizimGülümBalımBebeğim de bizden sonraki time slot da izlerken gülücem çünkü bizde düşene gülünür. Umarım kendim düşünce gülmekten yerden kalkamamazlık yapmam huyumdur. Tamamen Survivor şartlarında eğlenmeye gidiyoruz. Yarın derecem kötü bööö ağlamak yok :) Yarın çoook eğlenicez.



Cumartesi akşamı maç gecesi seyircisiz oynanmaz Galatasarayımın maçları. Biz sarı kırmızı kocaman bir kalbiz tek atarız tek severiz. Aşkımızın peşindeyiz. ben de Ekranımın karşısında formamla ordayım. Dünya dursun galatasarayım oynasın!

Pazar günü saat 14:00 Yenikapı AşkımMinnoşumMeyvem ile el ele koşacağız, rengarenk olacağız çok eğlenip çok güleceğiz :) Sonunda da kahkaha atan kadınlar olarak rengarenk fotoğraflar çekeceğiz. Var mı itirazı olan? BoncukDidosh'u da kandırdık. Çok güzel kadınlar olarak çok güzel koşacağız kızlar :) gene eğlenicez. Yuppi yuppi canım... Var mı bir malumatınız?



Deklare ediyorum. Bu haftasonu göğsümde siyah elastik bir bant üstünde HR sensörü olmayacak. Bu haftasonu kolumdan pace takibi yapıp zamanla adımlarımı saymayacağım. Bu haftasonu sadece koşacağım. Çocuk gibi eğlenmek için hiç bir şey düşünmeden, sadece eğlenerek sadece eğlenmek için. Özgür olarak. Kah çamura kah boyaya bulanmış halde. With a silent mind!

Sevgiyle

8 Eylül 2014 Pazartesi

Hayır bağır ağla ama asla bırakma

Sevgi içimizde!  Bay geldi bunu duymaktan di mi? Geçenlerde bir derdim oldu bir arkadaşıma anlattım anlattım dünyanın en önemli sorunu oydu çünkü o çözülmezse Atlantis gene batacak Izlanda'daki yanardağ gene patlayacak hava trafiği duracak tatile is gezilerine gidemeyecektik. Global ısınma artacak seller Afrika'yı basacak tepemize icebergler düşecekti. Kurbağa kertenkele falan yağacaktı. Öyle anlattım o da yanıt olarak kalbini dinle yanıt içinde dedi. Eh be arkadaşım eh be elma şekerim sen onca sene neden okudun psikoloji falan Dr bi de bu. Sonuç?  Benim derdim çözülmedi ona isim verdim şimdi besleyip buyutuyorum kendisini. Napiim? Bu kız ne yapsın :( ha ne kadar alıştım?  Alışamadım o yüzden hep kafamın içinde (Alfonso diyelim derdime) minnak bir Alfonso var ve fısıltı halinde konuşuyor sürekli. Bunun da bedeli benim aklımı herhangi bir şeye verememem ile sonuçlanıyor.

Işte bu nedenle tam olarak cumartesi sabahi berbat bir zamanlama ile koştum.  Çünkü ben ağırlıkları önce aklıma kaldırırım o mesafeyi önce kafamda yuzerim kosarim esnerken önce beynim esner sonra ben. Ama bu aralar ben iyi diilim alarm veriyorum. Sus sus sus diyorum müzik daha yüksek barlar dambillar daha  ağır push up lar squat lar daha derin. O ses susmuyor evet sonunda tamamen delirdim :)

Berbat geçen koşu sonrası boğaz karşısında 3 yumurtalı (1 sarı 3 beyaz) menemenimi yedikten sonra gym e attım kendimi. Geçmemişti   bitmemiş susmamisti ben de bacak çalıştım. Bileklerime ağırlıklar bagladim sirtima barlar  aldım plakaları kucaklayarak hep daha ağır hep daha zor karın çalıştım.  Sonuç perişan oldum. Nefes nefese matin üstüne attım kendimi saçlarım diken diken dağılmış her yerim şimdiden sizliyor falan bitmişim ben. Ipod un ses düğmesini kırıcam öyle bir hala ses açmaya çalışıyorum artık esnemem gerek namumkun!  Halim yok. O anda Dövmeli bir peri gibi yanıma geldi; bana dedi ki sizi çalışırken izledim, cok güzel Çalışıyorsunuz  sizin gibi fit insanları görünce çok ozeniyorum.  Kıza baktım gayet fit hatun mis gibi Dövmeler uzun boy (keşke benim de olsaydı) sarı saçlar güzel falan hem de çok. Ağlamak üzereyim ben o esnada çok teşekkür ederim dedim tanımadığım bu ilham perisine.  Biraz lafladik 50 kilo vermiş!  Kız 50 KİLO VERMİŞ.  Dedim bacim sen benden nasıl ilham asıl ben senden ilham!  Kıza acayip bir saygı duydum inanılmaz sevdim Hayır hayır Hayır bayım bana iltifat ettiği için değil en çok güze Bir şeyler duymaya ihtiyacım olan anda gelip bana dünyaları verdiği için değil (evet bukadar kolay beni mutlu etmek) tek başına evdeki bandı ve youtube videoları ile kendine inandığı,  bırakmadığı vaz geçmediği tutundugu ve başardığı için.  Insanim ben  beşeri şaşan bi varlık!  Güç hoşuma gider. Güçlü olmak isteriz hepimiz para kas hız yüksek yerler guzel güçlü insanlar. Az veya çok hırsla açık veya  bilmeden.  Dayanıklı olmak isteriz öyle veya böyle bir şekilde. Bu kız başarmıştı güçlüydü hayran oldu ilham aldım kendisinden. Onun bana verdiği şifa için çok mutluyum!

Daha sonra başka bir tanıdığım konuştum. Adına 33 diyelim.  33 bana düzensiz hayatından nasıl fine tuning yapamadigindan bahanelerinden  bahsetti. Kızma bana 33 disiplin ve istek işte önemli olan bu. Bu yolculuğa çıktığımda 73 kilo himbil tiknefes bi şeydim. Pilates topundan farkim yoktu şimdi böylesi ilham verici güzel kalplerden ışık alabilecek bi kıvama geldim. Ağladım kan aktı gözyaşı ter aktı hiç istemedim bazen ama gittim üstüne üstüne gittim bırakmadım  yenilmedim vazgeçmedim aynı dovmeliperi   gibi. Asildim aştım.  Aştığım yer tepeymis ben de gözüme dağları kestirdim. Tirmaniyorum.  Vaz geçmiyor bırakmıyorum.  Çünkü benim gücüm benim. Ben bu dünyaya ilham vermeye (ve güzel kokmaya) geldim. Benim misyonum bu seninki ne 33? Yapacaksın saat 5 te kalkıp buzlu yollarda koşanlarız biz, çamur yağmur kar vaz geçmeyeniz. Ağır mi kaldırırım! Uzak mi giderim! Az mı çoğalır çoğaltırım!   Ben yapabilirim. Bahanelerimi kendim de duymak istemiyorum.  Ağlamak gibi evet agliyorum bazen ama kimse bunu görmek zorunda değil.  Şimdi bahaneler ile gözyaşı mi dokelim yoksa gucluyum ben diye zirvelerden ses tellerimizi parcalarcasina haykiralim mi?

Ben zirvedeyim ama daha yüksek yerler var tirmanilacak zaman hemen akıp gidiyor. Hadi kalk yürü koş tirman asıl bırakma.  Çünkü hakikaten hersey içimizde. (Alfonso sus ne olur sus) bi sussa şu bak ben daha neler yapıcam.

Sevgiyle

7 Eylül 2014 Pazar

Ben çok Üzgünüm bugün beni neşelendirir misin?

Nankör demek istemiyorum ama durum tam da bu... Dizimden geçirdiğim sakatlık sonrası bir iki kere koşu bandında Hamster gibi dönüşüm falan sayılmazsa dün bozcaada koşusundan sonra ilk defa outdoor koştum. Sonuç: REZALET! !!!!!! normalde 31 dakikada koştuğu Parkurda 37 dakikada geldim o da güç bela!

Nedenler hakkında bir sürü bahane sıralayabilirim; (ama bence bunlar sadece nedenler bahaneler diil)

- hava çok sıcak nem çok fazlaydı nefes almak bile zordu
- dizimi zorlamak istemedim
- aylardır idman yapmıyorum doğru düzgün
- susuzluk 3 - 3.5 k arası çok vurdu başım Döndü bir süre düşük ritim koştum
- uykusuzum (kafam takıldı bi şeye uyuyamiyorum gecelerdir çok fena)
- doğru beslenmediğim için beden eziyet çekti (yediğim tatlılar falan utanıyorum. Kendimden beyaz ekmek yedim ben ya tatlı yedim)
- bu sıcaklarda yeteri kadar su almamisim vücudumda (ki günde 3+1 litre mutlaka içerim)
- aklımı kurcalayan çözemediğim bir derdim var ve evet koşarken de onu düşünüyordum #thinkingof :((((
- polarimin pili zayıfladı pace imi tam gözlemleyemedim improvizasyon çok bizim işimiz değildi dün
- aklımdakinden dolayı koşuya konsantre olamadım :(((  (en çok da bu aslında ben önce kafamda kosarim sonra bedenimle ama kafamda sadece bu şey var ve ben mental koşmadım)

Al işte utanç listesi yaptığım hatalar bu rahatlık bu salmışlık falan uzayıp gidiyor. Vücudum hızlı, dayanıklı, esnek, güçlü ama yeteri kadar değil. Dün hemen daha da yoğun çalışmaya başladım. Alman disiplini aldım ben!

Moralim tabi ki bozuk. Hem zaten beni meşgul eden konsantrasyonumu engelleyen bi şeyle uğraşırken bir de performansımın berbat olduğunu görmek beni yıktı. 

Ben de tabi gym e attım kendimi deliler gibi bacak çalıştım belki geçer diye hem aklımdaki hem de o berbat performansım.

Lovely hocam dedi ki gayet iyi hiç idmansız ve sakatlık sonrası alışık olmadığın hava şartlarında koştun iyisin.  Ama çok üzüldüm o kadar üzüldüm ki Mr Swimmer beni toparlamaya gecenin köründe mangal yaktı sonuç kişi başı 1.5 kilo et tüketimi kalan tüm besinler sporcu besini :)  e tabi performans mangali bu :)) bastık proteini kas olacak performans olacak hız güç denge esneklik olacak bana. Ah bi de aklımdaki o beni perişan eden mevzuyu çözse....

Sevgiyle

4 Eylül 2014 Perşembe

En tuhaf allerji kimde yarışı yapsak biz açık ara kazanırız NETİM

Veee he is back <3 Murat Hoca döndü çok mutluyuz. Telef olduk yokluğunda, iş yerinde kavgalar ettik, anaya babaya kardeşe sevgiliye arkadaşa kocaya enişteye eşe dosta sardık. Patronlara gider, juniorlara eziyet kaderimiz oldu. Koştuk yüzdük, tatillere gittik yedik içtik gezdik eğlendik uyuduk yandık uykusuz kaldık herşeyi yaptık ama olmadı. Eksikti. Tamamlanamadık. Geldi şükür rabbime geldi. Murat Hoca is Back beybbiiiiiii. 2 Eylül Salı akşamı Grand kavuşmayı yaşadık. O enerjiyi attık, o beraber olmanın büyüsünü yeniden yaşadık. Şimdi gene iyiyiz, şimdi her şey gene olması gerektiği gibi.

Tabi ki oryanatal sonrası (kudurduk kudurduk - aramızda performansı düşenler olmuş yalnız toparliicaz). Hatta Curly Princess ile (gelecek hafta iki cupcake piglet olarak çamurlarda yuvarlanmadan önce canımız ne isterse yemeğe karar verdik) bir tiramisuyu paylaşırken Murat Hoca'nın yiyememesi efsane oldu :( Adamın meğerse tüm karbonhidratlara alerjisi varmış. Nasıl olur ya insnaın tüm karbonhidratlara alerjisi? Hadi ben de carb manyağı değilim ama yemem lazım yani....


Acayip alerjiler var evet, mesela benim valideye geçen gün bamya saldırmış - kadın dünya literatüründe tek bamya saldırısına uğrayan canlı; bana bamya saldırdı dedi, kadınının meğerse alerjisi varmış eli değince cız! E ben domates doğramak için ameliyate eldiveni takarım mesela yoksa ellerim kocaman kırmızı olup purr purrr kaşınıyor. Ya da bi yerim kanasa bana bir damla Baticon tentürdiyot (o kırmızı şey işte) değsin benim ateş 40 ben bi kaç gün yoğun bakımda çıkışta bekleriz, çiçek yollayacaklara not beyaz çiçek severim hele de orkideyse yiyebilrim falan o kadar severim. Bi de çikolata kaplı fıstıklı lokum :) E komadan çıkıcam enerji lazım olucak :) Balon da severim içim açılır. Bi de peluş oyuncak severim ama en çok fok ayı Scrat amaan neyse.... tavşanla sincap da severim. Ay komaya giresim geldi, şımartılmak istedim bir an..... Tövbeee

Mevzu bu diil tabi beni şımartıcaksınız o ayrı ama mevzu aynı zamanda neden alerji oluyoruz?


Şimdi bizim bağışıklık sistemi evlere taktığımız alaramlardan daha komplike bir sistem. Şöyle; eve hırsız girdi öt bitti. Bizde hırsız tek çeşit çünkü, ama vücuda giren yabancı / tehlikeli madde sayısı piiuuww bisüürrüüüü yabancı olur tehlikeli olmaz mesela onu da ayırt etmek lazım. Macaron mesela yabancı, ya da brokoli o da yabancı. Kapiş? Hem bağışıklık sisteminin tek işi bu da değili aynı zamanda içeride isyan var mı? Ters giden yapılanma var mı? onları da kontrol ediyo. Bir kez daha tasarımıma hayran oldum yaa. Bunları görüp insan vücuduna nasıl iyi bakmaz yaaaa.

Neyse bu yabancı madde tanımlama sistemne dönersek, milyonlarca antibadi (badibadi / bi de badi diye bir çakma ET versiyonu Türk filmi vardı bak gene konu dağıldı) Bu milyonlarca antibadiden biri anaaaamm derse vücuda tuhaf bir şey girdi bi cisim var bi madde var bu tehlikeli teyakkuza geçer işte o zaman bağışıklık sistemi (ilkokul şiiri gibi oldu). Aşılar da böyle işliyo ya, mini tatbikat gibi. Ha bi de bu antibadiler tehdit olmayan zımbırtılara tepki veriyosa al sana alerji. Sonra oto bağışıklık sisteminin dengesi bozuluyor Carrie Bradshaw'a bağlıyor, bir öyle bir böyle buyrun bebişim abuk subuk tepkiler veriyo beden.



Komik fact'ler; gelişmekte olan ülkelerde alerji daha az görülüyor. Ne kadar steril yaşarsan o kadar alerjik olma riskin büyük, bebekken de tozda toprakta yuvarlanman gerek (hala benim iyot allerjimi açıklamadı, ya da amalgam ya da çocukken iki muzu üst üste yiyince bi hoş olmam falan, o da benim tuhaflığım olsun napiiim).

Alerji acayip bi şey arkadaşım Allah vermesin yani. Ama karbonhidrat alerjisi tuhafmış. Amaaan bizim neyiiz normal ki zaten alerjimizden düzgün olmasını bekliyoruz.

Sevgiyle



2 Eylül 2014 Salı

Uyumak için şeker uyanmak için protein

Merhaba bu Oreksin; uyarılmayı, iştahı ve uyanık olmayı kontorl ediyor. Beyninin oralarda bir yerlerde yaşıyor. O bir neropeptid. Nyemiş yani bütün bunlar açlık, uyarılma, uyanıklık hali mental olaylarımızmış. Burda bir anlaşalım. (Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur). Beyinde Oreksin salgılayan azıcık bir hücre kümesi varmış (10000 - 20000 nöron falan). Bunlar Hipotalamus'ta yaşarmış. Oreksini az olan insanlar obez veya narkolepik olurlarmış (uyuyamadığını düşün, sağlıklı olamadığını düşün auuww kabuusss). Ayrıca narkoleptik insanların çoğunun obez olduğunu düşünürsen. Oreksin eksikliği falannnnn... tehlikeli işler bunlar. Bir de bu insanların çoğunda katapleksi de oluyormuş Allah muhafaza işler.



Mevzu bu değil aslında neden iç kararttım en de biliyorum. Mevzu şeker yiyince neden uyuşuyoruz. Nerden çıktı? 2 ayda aldığım şekeri 1 gün içerisinde aldım da rehavetli rehavetli gezindim, ha bu maraton da 3 gün sürdü pişman mıyım hayır... Gene olsa gene yaparım. Ama rehavet mevzu derin. Konuştuk konuştuk varamadık bi noktaya dedim bakıcam bu meseleye ben. Konuya geri gelirsek.

Fareye enjekte et oreksini hayvan coşsun, farenin oreksini düşük olanı da böyle bir yan gel Osman her yer bostan kıvamı yayılsın tadında deneyler yapılmş hep. Mesela maymunları uyanık tutmka için vermişler Oreksini dayamışlar Oreksini. Oreksin neymiş senin inner RedBull'unmuş :) (gerçi RB'un benim için olayı koşu sonrası içmek için serin bi şey finish'te durur öyle hep o kadar neyse anladın sen mevzuyu)

Olayın şekerle ne alakası var hipotalamus mu öğretiyosun bana allahın mühendisi dersen; ben de yapıştırırım cevabı. Senin aklının ihtiyaçlarını Oreksin kontrol ederken, şekerin Oreksin salgılanmasını düşürmesi mevzunu naapçan bebişim derim. İşte çok yedim bi uzaniim, ay tatlı yedim ağırlık çöktü falan diye başlayaon o mevzu böyle sarmal gibi döne döne obeziyete giden yolu oluşturuyor. Fiziksel aktivite düştükçe düşüyor. Unutma; ÖZEL BİR HAP, BİR DİYET BİR MAKİNA YOK SADECE KALDIR POPOYU VE HAREKET ET!!! Ama ne oldu Oreskinin yok puff denizanası jöle hemen....

Protein alımında ise bu olay gözlemlenmiyor ondan mesela atıştırıcan mı badem tık ağzına gibi olaylar gelişmiş. Yüksek protein değerli besinleri tüketmek oreksin salgılanmasını arttırıyor bir aktif bir havai fişek gibi oluyorsun. Aldığın kaloriyi hemen zınk tüketiyorsun. Proteini şeker ile karıştrıp yersen de o zaman işte şekerin etkisini kırıyormuşsun. Yani tatlı da yiyeceksen portein olacak içinde. Aşağıdaki resimlerde mesela lor peyniri var (yazar burada avunuyor)

Petri dish'e oreksin salgılayan beyin hücresi koymuşlar, üstüne de amino asit, bu hücreler bi heycan bi heycan. (Deneye bak arkadaşım yaaa).

Kısaca deli gibi tatlı yerken konuştuğumuz mevzunun aslını öğrenmenin gururunu yaşıyorum.

Aşağda yedim ama bir sor neden yedim isimli çalışmalarımın minnak bir kısmı var. Hepsini koymadım çünkü yuh demenizden çekindim hafif utandım. Ama o lor tatlısı var ya (lor ya ondan biraz böyle vicdan azabı az oldu lor bodycinin dostu ya hani ondan) o işte cennetten çıkma bi şey :)



Lor tatlısı çok aşığım




Sevgiyle