Sayfalar

17 Nisan 2014 Perşembe

Kanmam Ben!

Dün geceden beri düşünüyorum of yalan söylemek ne meşakkatli iş. Kimse heveslenmesin (bunu okuyanların yarısından çoğunun benden nefret ettiğini biliyorum, çünkü kendilerine yalanlar söyledikleri için yaşamadıkları hayatı yaşıyorum) kimse bana yalan söylemedi, üzgün falan hele hiç değilim hayat bana güzel be. Yalan söyleyene tepkim şu oluyor genelede yakaldığım andan itibaren: Kimdi bana son yalan söyleyen? Hatırlamıyorum (kişi hafızadan nasıl hızlı kazınıyorsa belli değil!!!!)

Yalan her şekil kötü be. Akşam spora giderim. Bir ara giderim. He ben de yapıyorum ben de koşuyorum. Ben bilmem kaç kilo kaldırıyorum. Yaa arkadaşım bana mı koşuyosun bana mı kaldırıyosun. Yoo kendine. Şimdi iki yaranıcam diye sıkma, görünen köye kılavuzla beraber bakıp gülüyoruz şu an, bir de tüyü de dikiyosun köyün tepesine missss. Sabahlar olmasın. Kız mesela yediklerini sayıyo, bana! Bana ne zaten de, arkadaşım iyi de arada kesin gitmiştir bi şey onu söylemiyosun ama? Ya da onu da söylüyorsan ben bu işe baş koydum deme. O da yalan. Ne gereği var. Kendine karşı dürüst değilsen eğer ben ha öyle bilmişm ha böyle bilmişim çok lazım değilim. Ha ben senin için ille de über ultra önemli bir insansam ve benim onayımı detstimi takdirimi istiyorsan, zaten görünce ben bunları duyuyorum sana karşı. Güldürme kendine boş yere. Hatta öbür türlü acayip de saygı duyuyorum.

Birini aldatıcaksın mesela; uzun iş. Nasıl üşenmiyorlar? İşte bunlar hep boş vakit! Yok ikinciyi bul, telefonları gizle, mesajlaş sil, mailleri telefon kayıtlarını silince herşeyi aklında tut. Görülmeyeceğin yerlerde buluş kendinden kaç, partnerinden kaç, ikinciden kaç. Ayy bunaldım yazarken. Basılma korkusu seni içten içe yiyip stresten tir tir titretirken bir de yorgunluk. Az kaldı acıma hissediicem hainlere.

Kendinle ilgili bazı şeyleri kabul edemiyorsun mesela, ne bileyim cinsel tercihini, etrafını aldatıyorsun önce kendine yalan söyleyerek. Olmadığın birisi gibi tanıtıyorsun kendini, istemediğin bir hayat yaşıyorsun. E ama o zaman sen benim gerçekten tanıdığım arkadaşım / kardeşim / kuzenim / ve saire akrabam değilsin ki sen bambaşka birisin. Ama yalandan....

Patrona yalan söylüyorsun. Yok herşey yolunda deadline ı tutturucaz evet hahaytt falan. Ortada daha proje adına konmuş bir çizik yok ama. E ne işine yaradı saçma sapan br teslimat yapıcan o daha mı iyi.

Bazen bazı durumlarda yalan söylemek gerekebiliyor evet. Karşındaki çok çaçaron bi şeydir, başındna savmak istersin, hakikaten açıklamayı kaldırmaz bazı şeyleri (öleceksin sende et yiyen bakteri varmış diyemem ben birine mesela), ya da hiç canının istemediği bir şey vardır seni sporundan alı koyacaktır gitmek istemiyosundur sıkarsın bi tane (en çok bunu yapıyorum aslında) ama bu durumlarda bile yalan söylememyi tercih etmeye çabalıyorum son ana kadar. Yalanı yapıştırıyosam geçmiş olsun haneye günah points. Ama direnip söylemiyosam gerçeği söylüyosam o zaman çok böyle saf su gibi hissediyorum kendimi. Zaten aklım beş karış havada yalan söylesem de karıştırıyrum daha büyük rezillik.

Kısaca bikini olayına dönecek olursak. Yok ben bunu yedim şöyel yürüdüm ama diyetle spro işe yaramıyo deme! Komik duruma düşme. Kendine bir dürüst ol, saygılı ol bunun için de, sonra otur düşün neye ihtiyacın var ondna sonra kabul et ve sonra başla. Aslında başlamak değil kabul etmek başarmanın yarısıdır.

Sevgiyle


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder