Sayfalar

2 Ocak 2014 Perşembe

Yeni yıl kararım...

Ben yeni yıldan haz etmem. Sevmem öyle çok fanatiği değilim. Aşırı pahalı mekanlar, sahte coşku, tutulması imkansız yeni yıl kararları falan. Ne gerek var diye düşünürüm. İnsanların sanırım umuda ihtiyaçları var. Çok ama çok umuda... Bunu da yıllık beklentilerini bulk halde getirip tarihin değişmesiyle her şeye bir sihirli değneğin dokunuşunu temas ettirmeye çalışıyorlar. Ne değnek var aslında ne de sihir.

Benim için yılbaşı çok anlamlı değil, tamam Milli Piyango'dan en büyük ikramiye çıksa (ki gene çıkmadı) en sevdiğim tarih olabilirdi ama o kadarla kalırdı gene. Neden önem vermiyorum? Çünkü benim için er sabah yeni bir gün. Her sabah kalktığımda kendime yeni hedeflerle uyanıyorum. Her akşam yattığımda günümün muhasebesini yapıp attıım adımların geri mi ileri mi olduğunu düşünüyorum. Ben ne istiyorum ve oraya ulaşmak için ne yapıyorum? Bunu günlük olarak düşünüyorum ben, anlık değil, aylık değil, yıllık değil. İzini kaybetmeden, hedefime kilitlenerek. Tabi ki benim de yeni yıl için isteklerim var, yarı maraton koşayım, Avrasya'da 20 dakika erken bitireyim, split yapabileyim, ağırlıklarım artsın, karın packlerim artsın biraz daha belirgin olsun, yağ oranım 4 puan daha düşsün. Ama kendime bunun yolunu da çizdim ben. Oraya nasıl gideceğimi biliyorum, tek yapmam gereken elimde öz-disiplinimi tutmak sıkı sıkı yapışmak hedefime. Belki olmaz belki ulaşamam ama oraya gitmek için çaba sarfedebilirim.

Şimdi akşam mesela gidicem salona, bir sürü amandafönümbozulmasın hanımefendisi ile benimgöbeğimaslındakas beyefendisi debeleniyor olacak. Neden çünkü yeni yıl kararı aldı o. Onların %80'i Ocak sonuna kadar bir daha gelmemek üzere salonu terketmiş olacak. Ay şekerim ben deüyeyim o alışverişmerkezindekisporsalonuna ama gidecek vaktim yok diyecek, çünkü onun için karşıdaki cafe'de kahve içmek, blush yudumlamak daha cazip. O ocakbaşında kalkmayacak, o vücudu ve ruhu için değil etrafının isteklerine göre yaşayacak. Geri kalan %20'nin de %80'i ay ben koşamam ay ben onu yapamam ay ben ağrlık kaldıramam ay ben pilates yapıcam süper kilo verdiriyooooo diyerek bilinçli (cardio+kuvvet) bir program uygulamadan başarısız olacaklar, sonra da sporun bir işe yaramadığını söyleyip onlar da bir kaç aya yitip gidecekler. Aybubenimsonlokmamduryiyimyarınsproadiyetebaşlıyorum'cular daha birinci hafta dolmadan görünmezlik mertebesine erişecekler. Ama böyle olmak zorunda değilsin. Onlardan biri olmak zorunda değilsin. Kendin olabilirsin, sana en iyi gelen şeyi keşfetmek istiyorsan, sınırlarını kaldırıp, zihnini açık tutup, öğrenmeye hevesli olursan, en ufak bir adımın sende yaratacağı değişikliği kaldırabileceksen o zaman bu tembellerden olmak zorunda değilsin.


2014 benim bikini yazım olsun diyorsan son bir kaç gün!!!! Fırsatı yakaladın yakaladın, yoksa kuzu gibi otlayarak ömrünü light yoğurt ve sebze yiyerek yoyo kiloları verip verip almaya mahkum edecek misin kendini? Oku, kesin karar verme, araştır, ruhunu dinle, bedenini zorla, aç, kalbini gökyüzüne aç hem omurgan rahatlasın hem de yenilikler yağsın damla damla. Yeni birisi ol, hem ruhunda hem bedeninde. Her yeni gün sana yeni bir fırsat olsun, umutlarını biriktirme sene sene, gün gün yaşa hayatını. Zaman o kadar kısa ve senin yapman gereken olman gereken o kadar çok şey var ki... Başlamak için geç kaldın, hayatının ilk gününden beri yapıyor olsan da geç kaldın. Hadi şimdi kendin ol, daha iyi ol. Dinlemeyi bil, dinlenmeyi de.
Sevgiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder