Sayfalar

9 Ocak 2014 Perşembe

I challenge thou!!!!

Domuz gribi dediler, ben domuz değilim yakalanmam dedim yakalanmadım, şimdi de tuhaf bir şey dolaşıyor ortalıkta. Domuz desen domuz değil kuş gribi desen o hiç değil. Dün patron adına Rota mı dedi bir şey dedi. Rotamız şaştı anasını satiim. Sen gel 20 nanometrelik çapınla beni kocaman FitnessDelisi'ni yatağa düşür!!! Düşmem ben öyle kolay kolay yok tatlım. Henüz değil hala direniyorum.

Şimdi doktorlar okuyacak ve bana deli gibi kızacak. O zaman ben önden yazayım bunlar benim kendi kendime yaptığım şeyler. Her koyun kendi bacağından! Ayrıca sanırım ben de bugün Doktor'a gidip hatta serum ver banaaaa diye ağliicam :) Öncelikle ben antiboyitik sevmeyen bir canlıyım. Sevmiyorum. İmmünitemi düşüren şeyleri sevmiyorum. Tamam, ilaç, kabul, biyomühendisler yapıyor, iyi bir şey ama senede iki kereden fazla alınca bir tuhaf oluyorum yazık benim karaciğerime. Ben onun için sevdiğim şaraplardan vazgeçmişim, sevmediğim antibiyotiği içirmeyin bana. Vücudumu düzeltirken psikolojimi bozuyor benim. Küçükken bir çizgi film vardı vücudun içinde geçiyordu haha işte o savaşlar falan böyle içimde oluyormuş gibi hissediyorum. Ay ne biliim.

Hafif alternatif tıp uygulamaları ya da düz ismiyle kocakarı ilaçları ile ilk önce durumu kurtarmaya çalışıyorum. (Durum hakikaten berbatsa başka hikaye giderim paşa paşa doktoruma neyse ilacı alırım o başka). Mesela hafif nezle olacağım hemen ıhlamur karışımları, alınan sıvı miktarının arttırılması, biraz daha kalorili yiyeceklerle beslenmenin desteklenmesi (savaş var ya benim orduya enerji lazım) daha uzun uyku, daha çok dinlenme. Bu arada gayet güzel sporuma da devam ederim. Salona gitmezsem ölürüm ben. Ben de dün hala neden olduğunu bilmediğim bir şekilde direnirken hayııaar ben hasta değilimmm diye (gözlerimin içi yanıyor bu arada) akşam ben salondayım dedim. Biraz koşayım toksini atayım bir sauna mis gibi olur bu Deli dedim. Planım bir kaç km koşmak ne bilimm 7 falan. Tam o anda aklım çelindi ve en kendimi Challenge dersinde buldum bir baktım Bosu tepesindeyim önümde dumbell bar falan dedim iyi. Biraz açıldım. Psikolojik mi neden bilemiyorum ama hareket edip Oksijeni yedikçe iyileşiyormuşum gibi geliyor. Hareket ettikçe daha mutlu oldukça sanki iyileşiyorum. Dün de öyle oldu. Bu arada Bor ve Kuşum salona geldiğinde ben uzuuun uzun esnemekteydim. Onlar beni telefonda zor durdurmasaydı ben bi 30 dakika kürek çekeyim yaaa diye küreklere doğru gidiyordum. Burada Bro'mun ne işin var kanka git saunaya sonra git evine yat attırma kafamı demesinin payı büyük. Kimseden korkmam ben irili ufaklı farketmez. Ama kıyamam ben bunlara Gang'im benim. Always got my back!

Neymiş bana; BOSU her derdin devasıdır, idman candır, mentollü sauna iyidir. Dün akşam Challenge öncesi Samet Hoca, bu gün küçük kas gruplarını çalıştıracağız dediğinde ne kadar idman yaparsan yap büyük kas gruplarından bir parça daha az çalışan bu mini mini kasların kocaman ağrıları olabileceğini kabul etmiş bulunmaktayız. C.tesi bir challenge daha yapacağız. Çünkü derste verilen 3 challenge'ı da başarıyla tamamlayınca çoook koccaman bir zafer kazandığımı hissediyorum, bu da beni mutlu ediyor mutluşuk da kimse kusura bakmasın her derdin devasıdır.

Ben de saunada bir 15 dakika geçirdikten sonre ki o Mentol olmasa muhtemelen şu anda hava kanallarıma İSKİ'nin sondaj falan yapması lazımdı. Yok iyiyim şu anda gerçi ofisime giren dalga geçiyor o kadar malzeme aktarda yokmuş da yok orta çağ olsa beni yakmak zorunda kalırlarmış da bir dünya laf, ortada dolanan Ninja isimili sihay kedi bunların benim cadı olmam konusunda ikna olmasında da büyük destek saülıyor sağ olsun. O zaman ben özel bitki karışımlı bir ıhlamur yapayım kendime French Press'te. Siz de bakın bakalım şu genetiği değiştirilmiş toraman virüslerden nasıl muhaaza edeceğiz kendimizi....

Rota virüsünün resmi. Bu şeyden milyarlarcasının içimde dolaştığını düşünüyorum da tiksinç bööğğhhkk....

Sevgiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder